Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
SERTASER : Ottoman Turkish

(Serteser) f. Baştan başa, bütün, hep

SERTEM : Ottoman Turkish

Uzun, tavil. * Yumuşak sözlü kişi. * Hışmını ve gadabını süratle yenen kimse

SERTESER : Ottoman Turkish

aştan başa

SERTİYE : Ottoman Turkish

Zayıf vücutlu, ahmak adam

SERTİZ : Ottoman Turkish

f. Baştarafı sivri olan, ucu sivri, keskin

SERTÂC : Ottoman Turkish

aş tacı

SERU : Ottoman Turkish

f. Boynuz. * şarap kadehi

SERUPA(Y) : Ottoman Turkish

f. Tas: Dervişin, tarikat ve mevlevihâne ile bağını kesmek

SERV : Ottoman Turkish

f. Selvi, servi. * Cömertlik, mürüvvet

SERV-ENDAM : Ottoman Turkish

f. Selvi boylu. Uzun ve biçimli boylu olan kimse

SERV-İ HİRÂMÂN : Ottoman Turkish

Nazlı sallanan selvi

SERV-İ NÂZ : Ottoman Turkish

Dalları yana sarkan selvi

SERVA : Ottoman Turkish

f. Masal. * Söz

SERVAKT : Ottoman Turkish

f. Kimse bulunmayan boş oda veya daire. * Yalnız görüşülecek yer

SERVAN : Ottoman Turkish

Malı çok olan kimse

SERVER : Ottoman Turkish

f. Reis. Baş. Seyyid

SERVER : Ottoman Turkish

aş, reis

SERVERAN : Ottoman Turkish

(Server. C.) f. Başlar, başkanlar, serverler, reisler, ulu kimseler

SERVERÎ : Ottoman Turkish

f. Başlık, başkanlık, serverlik, reislik. Ululuk

SERVET : Ottoman Turkish

f. Mal, mülk, zenginlik

SERVET : Ottoman Turkish

mal, varlık

SERVET-İ AKL : Ottoman Turkish

Akıllılık. Akıl zenginliği

SERVET-İ FÜNUN : Ottoman Turkish

Fenlerin (ilimlerin) zenginliği mânasına gelen bu tabirde,
1900 tarihleri arasında çıkmış olan bir mecmua ve bu mecmua etrafında toplanmış olan kimselerin 1895'den 1901'e kadar meydana getirmiş oldukları Edebiyat-ı Cedide denilen edebî çığıra verilen addır

SERVET-İ İLMİYE : Ottoman Turkish

Bilgililik, âlimlik, ilim zenginliği

SERY : Ottoman Turkish

Davarı iyi gütmek. * Yıldırımın parlayıp çakması. * Kurt, eşine çıkmak. * Hiddetlenmek, kızmak