Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
SEYELAN : Ottoman Turkish

Akma. Cereyan. * Sel felâketi

SEYELAN-I DEM : Ottoman Turkish

Kan akma

SEYELÂN : Ottoman Turkish

akma, akıntı

SEYERAN : Ottoman Turkish

(Bak: Seyran)

SEYERAN : Ottoman Turkish

gezinme

SEYF : Ottoman Turkish

Kılıç

SEYF : Ottoman Turkish

kılıç

SEYF İBN-İ ZÎYEZEN : Ottoman Turkish

"Yemen padişahlarındandır. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bi'setinden evvel onun evsafını evvelki mukaddes kitaplarda görmüş ve iman etmiş ve müştak olmuştu.(Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) Ceddi Abdülmuttalib; Yemen'e kafile-i Kureyş ile gittiği zaman, Seyf İbn-i Zîyezen onları çağırmış, onlara demiş ki: ""Hicaz'da bir çocuk dünyaya gelir. Onun iki omuzu arasında hatem gibi bir nişan var. İşte o çocuk umum insanlara imam olacak.""Sonra gizli, Abdülmuttalib'i çağırmış: ""O çocuğun ceddi de sensin"" diye kerametkârane, bi'setten evvel haber vermiş... M.)"

SEYF-İ BETTÂR : Ottoman Turkish

Çok keskin kılıç

SEYF-İ HADİD : Ottoman Turkish

Keskin kılıç

SEYF-İ MESLUL : Ottoman Turkish

Kınından çıkmış kılıç

SEYF-İ SÂRİM : Ottoman Turkish

Keskin kılıç

SEYFEDDİN : Ottoman Turkish

(Seyf-üd din) Dinin kılıcı, dinin askeri

SEYFULLAH : Ottoman Turkish

Allah'ın (C.C.) kılıcı, askeri. *Ashab-ı Kiram'dan Hz. Hâlid İbn-i Velid'e (R.A.) verilen ünvan

SEYFULLAH : Ottoman Turkish

Allahın kılıcı

SEYFÎ : Ottoman Turkish

(Seyfiye) Askerliğe ait, kılıçla alâkalı. * Kılıç şeklinde

SEYH : Ottoman Turkish

Helâk edici, mahveden. * Ayağın batması

SEYHEC : Ottoman Turkish

(Seyhuc)
Katı, şiddetli şedid

SEYHEK : Ottoman Turkish

Katı yel. Şiddetli rüzgâr

SEYİS : Ottoman Turkish

Atın tımarına, yemine vesairesine bakan adam, uşak

SEYKANE : Ottoman Turkish

İnce bellilik

SEYL : Ottoman Turkish

Sel. şiddetle gelen şey

SEYL : Ottoman Turkish

sel, akıntı

SEYL-İ HURUŞÂN-I ZAMAN : Ottoman Turkish

Zamanın gürültü ve coşkunluklarının seli

SEYL-İ ŞUUNÂT : Ottoman Turkish

İcraat-ı Rabbaniyenin dâima görünmesi ve hakiki müessir olan Allah'ın (C.C.) iradesiyle devamlı olan, cereyan eden her çeşit hâdiseler. Hâdiseler akıntısı, seli