Ottoman Turkish
SIRRDAŞ : Ottoman Turkish
Birbirinin sırrını bilen. * Sır saklıyan
SIRRE : Ottoman Turkish
Soğuk rüzgâr. Şiddetli soğuk. * Şiddetli sayha, çığlık
SIRRENTENEVVERET : Ottoman Turkish
görünmeden nurlandırma, îman hakikatlarını örtülü hizmetlerle yayma
SIRRÎ : Ottoman Turkish
(Sırriyye) Sır ile, gizlilik ile ilgili
SIRSIR : Ottoman Turkish
Çekirgeye benzer bir hayvan
SITAT : Ottoman Turkish
Husumet, düşmanlık
SITMA : Ottoman Turkish
ir hastalık
SIVAD-I A'ZAM : Ottoman Turkish
(Bak: Sevad-ı a'zam)
SIVAR : Ottoman Turkish
(C.: Sirân-Asvire) Sığır sürüsü. * Misk kabı
SIYAGAT : Ottoman Turkish
Kuyumculuk
SIYAH : Ottoman Turkish
(Sayha. C.) Bağırmalar, çığlıklar, haykırışlar, feryadlar
SIYAH-I MÂTEM : Ottoman Turkish
Mâtem feryadları
SIYAL : Ottoman Turkish
(Sıyâlet) Saldırma, hamle etme, üzerine atılma
SIYAM : Ottoman Turkish
(Savm. C.) Oruçlar. (Bak: Oruç, Ramazan)
SIYAM : Ottoman Turkish
oruçlar
SIYAN : Ottoman Turkish
Elbise saklama yeri, sandık
SIYANET : Ottoman Turkish
Koruma veya korunma. Himaye veya muhafaza
SIYAR : Ottoman Turkish
(C.: Sirân-Asvire) Misk kabı. * Sığır sürüsü
SIYAS(İ) : Ottoman Turkish
(Sıysa. C.) Kaleler, kal'alar. * Köşkler. * Sığınacak yerler
SIYDANE : Ottoman Turkish
(C.: Saydân) Taş çömlek
SIYK : Ottoman Turkish
Kesif toz ve fena ter kokusu
SIYSA : Ottoman Turkish
(C.: Sıyâs) Kale. Kal'a. * Sığınacak yer. * Köşk
TA : Ottoman Turkish
Kur'anın alfabesinde üçüncü harfin adıdır. Ebcedî değeri 400'dür
TA KEY : Ottoman Turkish
f. Ne vakte kadar?
TA' (TAE) : Ottoman Turkish
Alçak, iniş yer. * Başı aşağı etmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani