Ottoman Turkish
TAKDİSKÂR : Ottoman Turkish
takdisci
TAKDİSÂT : Ottoman Turkish
takdisler
TAKDİYE : Ottoman Turkish
Hâcet bitirmek, ihtiyaç gidermek
TAKFİL : Ottoman Turkish
(Kufl. dan) Kilitleme veya kilitlenme
TAKFİYE : Ottoman Turkish
Kafiye yapmak. * Bir kimsenin ardınca olmak
TAKHİM : Ottoman Turkish
İthal etmek, içeri sokmak, girdirmek
TAKHİR : Ottoman Turkish
(C.: Takhirât) (Kahr. dan) Kahretme
TAKİ : Ottoman Turkish
Kendini koruyan, saklayan. * Takvalı kimse. Günahtan çekinen
TAKLİ' : Ottoman Turkish
(Kal'. den) Yarmak. * Mübalâğa ile koparmak. Kökünden söküp koparmak
TAKLİB : Ottoman Turkish
(C.: Taklibât) (Kalb. dan) Döndürme, çevirme. * Bir şeyin kalıp ve şeklini değiştirme
TAKLİD : Ottoman Turkish
"Takma, asma, kuşatma. * Benzetmeğe ve benzemeğe çalışmak. Benzerini yapmak. Birine benzemeğe çalışarak alay etmek. Sahte. Bir şeyin sahtesini yapmak.(Kur'an baştan aşağıya kadar, nâzil olduğu hey'et üzerine bâkidir. Bu kadar Kur'anı taklid etmeğe müştak olan dostlar ve mütehacim düşmanlara rağmen, şimdiye kadar Kur'anın ne taklidi yapılmış ve ne de bir misâli gösterilmiştir. Evet, Kur'an milyonlarca Arabî kitablarla mukayese edilirse benzeri bulunamaz. O halde Kur'an ya hepsinin altındadır. Bu ise muhaldir; öyle ise; hepsinin fevkindedir. Öyle ise Allah'ın kelâmıdır. İ.İ.)(Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Ayâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşinizi idam ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki; siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz! Çünkü şu surette ittibaınız milliyetinize karşı bir istihfaftır. Ve millete bir istihzadır. M.N.)"
TAKLİD : Ottoman Turkish
enzemeye çalışma, öykünme
TAKLİD-İ SEYF : Ottoman Turkish
Kılıç kuşatma
TAKLİD-İ TUFEYLÂNE : Ottoman Turkish
Küçük çocuklara yakışır şekildeki taklid
TAKLİDEN : Ottoman Turkish
Taklid ederek, benzeterek
TAKLİDEN : Ottoman Turkish
taklit ederek
TAKLİDGÂH : Ottoman Turkish
f. Taklid yeri
TAKLİDKÂRANE : Ottoman Turkish
taklit ederek
TAKLİDÎ : Ottoman Turkish
Taklide ait. Sathî. * Delil ve sened istemeden kabul edilen
TAKLİDÎ : Ottoman Turkish
taklide dayalı
TAKLİDÎ İMAN : Ottoman Turkish
(Bak: İman-ı taklidî)
TAKLİH : Ottoman Turkish
Dişin sarılığını gidermek
TAKLİL : Ottoman Turkish
Azaltma. Azaltılma. İndirme. Tenkis
TAKLİL : Ottoman Turkish
azaltma
TAKLİL-İ MASÂRİF : Ottoman Turkish
Masrafların azaltılması
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani