Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TEALÜM : Ottoman Turkish

(İlm. den) Bir şeyi herkesin bilmesi

TEAMİ : Ottoman Turkish

Görmez gibi görünme. Yalandan görmezliğe gelme

TEAMMUK : Ottoman Turkish

Batmak, gömülmek

TEAMMÜC : Ottoman Turkish

Eğrilik

TEAMMÜD : Ottoman Turkish

(Bak: Taammüd)

TEAMMÜM : Ottoman Turkish

İmame sarmak, sarık sarmak. * Umumileşmek

TEAMÜL : Ottoman Turkish

Olagelen iş. * Birbiriyle alıp vermek. * Yapılagelen muamele ve münasebet. * Usul. * Reaksiyon, tepki

TEAMÜS : Ottoman Turkish

Gaflet etmek. Câhillik etmek

TEANNİ : Ottoman Turkish

Zahmet çekme

TEANNÜD : Ottoman Turkish

Hakkı ve doğruyu bilerek tersini yapmak

TEANNÜT : Ottoman Turkish

Meşakkate düşmek. * Hasmın kötülüğünü ve zilletini istemek

TEANUK : Ottoman Turkish

Birbirinin boynuna sarılma. Kucaklaşma

TEANÜD : Ottoman Turkish

inatlaşma

TEARRİ : Ottoman Turkish

(Uryet. den) Soyunma. Çıplaklaşma

TEARRÜF : Ottoman Turkish

Bir şeyi araştırarak öğrenme

TEARRÜF : Ottoman Turkish

araştırarak öğrenme

TEARUZ : Ottoman Turkish

Muâraza. İki kişi arasında zıddiyet, mümânaat etmek

TEARUZEN : Ottoman Turkish

Birbirine zıt olarak, muarız olarak

TEARÜF : Ottoman Turkish

Tanışmak. Birbirini tanımak. Birbirine tanış çıkmak

TEARÜF : Ottoman Turkish

ilinme, tanınma

TEAS : Ottoman Turkish

Sürçüp yüzü üstüne düşmek

TEASSİ : Ottoman Turkish

Muhalefet etmek, karşı gelmek. * Sopayla vurmak, asâ ile darbetmek

TEASSÜF : Ottoman Turkish

Müstakim yoldan çıkmak. İ'tisaf

TEASSÜR : Ottoman Turkish

Sıkılmak

TEASSÜS : Ottoman Turkish

Kokmak. * Geceleyin ava gitmek