Ottoman Turkish
MESGUR : Ottoman Turkish
Dişi düşmüş kimse
MESH : Ottoman Turkish
Bir şeyin suretini çirkin ve kötü hale çevirmek. * Hayvanı kovarak koşturup onu sıkıştırmakla yormak, bitâb hale getirmek
MESH : Ottoman Turkish
el sürme, silme
MESHA' : Ottoman Turkish
İnişi ve yokuşu olmayan düz yer. Düzlük. * Ufak taşlı, otsuz düz yer. * Yürüdüğünde iki uyluğu birbirine sürüşen zayıf kadın. * Uylukları ince ve zayıf olan kadın
MESHARA : Ottoman Turkish
(C.: Mesâhir) Maskara
MESHEK : Ottoman Turkish
Yel gidecek yer
MESHELE : Ottoman Turkish
Yumuşak yer. * Alçak yer
MESHUF : Ottoman Turkish
Susamış. Suya kanamamış
MESHUK : Ottoman Turkish
(Sahk. dan) Döğülerek toz haline getirilmiş
MESHUN : Ottoman Turkish
Isıtılmış
MESHUR : Ottoman Turkish
Büyülenmiş, kendine sihir yapılmış. * Büyülü gibi tutkun
MESHUT : Ottoman Turkish
Beğenilmeyen iş
MESİH : Ottoman Turkish
Yağ sürülmüş
MESİH-ÜD DECCAL : Ottoman Turkish
"Deccal'a da bu isim verilmesinin bir sırrı şudur ki: Bir gözü silik, yani kör ve ayıplı olmasındandır. Sadece bu dünyayı görüp, âhireti görecek gözünün kör olmasındandır. * Mesih, uğursuzluğundan nâşi Deccal'ın lâkabıdır. Nakşı silinmiş para, çok gezen adam, çok cima' eden kimse, yalancı, kezzab ve bir tarafında gözü silik olan adama denir. (L.R.)Hak Dini Kur'an Dili, Cilt: 5, sh: 4172'de şu tafsilât vardır: (Yalancı bir Mesih demektir. Vârid olan hadis-i şeriflerde; Deccal; bir yalancı ve halkı aldatmakta meharetli bir sahtekârdır ki, kâfirliği sahtekârlığı yüzünden belli olduğu hâlde bir takım harikalar göstererek uluhiyyet da'vâ eder. Deccalın bu suretle yalancı bir Mesih olması, onun hıristiyanlık taklidi altında zuhur edeceğini anlatır.) (Bak: Deccal)"
MESİHA : Ottoman Turkish
(C: Mesâyih) Gümüş parçası. * İyi ve yeni yay
MESİHİYYUN : Ottoman Turkish
Hristiyanlar
MESİHÎ : Ottoman Turkish
(Mesihiyye) Hristiyan. Hristiyanlığa âit. Hz. İsâ Aleyhisselâma âit ve ona müteallik
MESİK : Ottoman Turkish
Pinti, hasis, cimri
MESİL : Ottoman Turkish
Su yatağı. Suyun akacak olduğu yer, boru
MESİR : Ottoman Turkish
Seyretmek. * Yol yol alacalı elbise
MESİRE : Ottoman Turkish
Seyredilecek, gezilecek yer. Tenezzüh ve gezme yeri. * Seyir
MESİREGÂH : Ottoman Turkish
f. Seyir yeri. Seyrangâh
MESİS : Ottoman Turkish
Cimâ etmek. * Yapışmak
MESİT : Ottoman Turkish
Küçük sel
MESK : Ottoman Turkish
(C: Müsuk) Deri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani