Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MERAKİB-İ BAHRİYE : Turkish Risale

Vapur, gemi, tekne, kayık vs. gibi deniz nakil vâsıtaları

MERAKİB-İ BERRİYE : Turkish Risale

Araba, otomobil, kamyon, at vs. gibi kara nakil vasıtaları

MERAKİD : Turkish Risale

(Merkad. C.) Merkadlar, kabirler, mezarlar

MERAKİZ : Turkish Risale

Merkezler. Karargâhlar. Karar yerleri

MERAL : Turkish Risale

(Aslı, marâl'dır) Ceylan, karaca, dişi geyik

MERAM : Turkish Risale

Maksad. Niyet. Arzu. İstek. İçten tasarlanan

MERAMBAHŞ : Turkish Risale

f. Bir kimseye isteyip arzuladığı şeyi veren

MERAMİ : Turkish Risale

(Mermi. C.) Mermi atma yeri. Mermiler. * Nişan okları

MERAMİR : Turkish Risale

Çok etli, şişman kişi

MERANET : Turkish Risale

Yumuşaklık. * Bir mâdenin çekiç vasıtası ile dövüldüğünde yayılması vasfı

MERARE : Turkish Risale

(C: Merâir) Öd kesesi

MERARET : Turkish Risale

Acılık. Tatsızlık

MERARET-İ ESARET : Turkish Risale

Esirliğin acılığı

MERASET : Turkish Risale

şiddet

MERASÎ : Turkish Risale

(Mersâ. C.) Limanlar. Gemilerin sığınıp barındıkları yerler

MERASİD : Turkish Risale

(Mersad. C.) Gözetleme yerleri, rasat yerleri

MERASİM : Turkish Risale

(Mersem. C.) Resmi merasimler. Âdet hükmündeki gösterişler. Resmi muameleler. * Şiveler. Âdetler

MERATİ' : Turkish Risale

(Merta. C.) Çayırlıklar, mer'alar, otlaklar

MERATİB : Turkish Risale

Mertebeler. Basamaklar. Kademeler. Dereceler

MERATİB-İ HAYAT : Turkish Risale

Hayat mertebeleri.(Birinci sual: Hz. Hızır (A.S.) hayatta mıdır? Hayatta ise niçin bazı mühim ulema hayatını kabul etmiyorlar?Elcevap
Hayattadır, fakat merâtib-i hayat beş'tir. O, ikinci mertebededir. Bu sebepten bazı ulemâ, hayatında şüphe etmişler.Birinci Tabaka-i Hayat: Bizim hayatımızdır ki, çok kayıtlarla mukayyeddir.İkinci Tabaka-i Hayat
Hz. Hızır ve İlyas Aleyhimesselâmın hayatlarıdır ki, bir derece serbesttir. Yâni bir vakitte pekçok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi beşeriyet levâzımatiyle daimi mukayyed değillerdir. Bazan istedikleri vakit bizim gibi yerler, içerler; fakat bizim gibi mecbur değillerdir. Tevatür derecesinde ehl-i şuhud ve keşif olan evliyânın, Hazret-i Hızır ile maceraları, bu tabaka-i hayatı tenvir ve isbat eder. Hattâ makamat-ı velâyette bir makam vardır ki, "Makam-ı Hızır" tâbir edilir. O makama gelen bir veli, Hızırdan ders alır ve Hızır ile görüşür. Fakat bâzan o makam sahibi yanlış olarak, ayn-ı Hızır telâkki olunur.Üçüncü Tabaka-i Hayat
Hazret-i İdris ve İsa Aleyhimesselâmın tabaka-i hayatlarıdır ki, beşeriyet levazımatından tecerrüd ile, melek hayatı gibi bir hayata girerek nuranî bir letafet kesbederler. Adeta beden-i misali letâfetinde ve cesed-i necmi nuraniyetinde olan cism-i dünyevileriyle semavatta bulunurlar. Ahirzamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek meâlindeki hadisin sırrı şudur ki: Ahirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfriye ve inkâr-ı Uluhiyete karşı İsevilik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılab edeceği bir sırada, nasıl ki isevilik şahs-ı mânevisi, Vahy-i Semâvi kılınciyle o müthiş dinsizliğin şahs-ı mânevisini öldürür; öyle de: Hazret-i İsâ Aleyhisselâm, İsevilik şahs-ı mânevisini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı mânevisini temsil eden deccalı öldürür... yâni inkâr-ı Uluhiyet fikrini öldürecek.Dördüncü Tabaka-i Hayat
Şüheda hayatıdır. Nass-ı Kur'anla şühedanın, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i hayatları vardır. Evet, şüheda, hayat-ı dünyevilerini tarik-ı hakta feda ettikleri için, Cenâb-ı Hak kemâl-i kereminden onlara hayat-ı dünyeviyeye benzer, fakat kedersiz, zahmetsiz bir hayatı Alem-i Berzahta onlara ihsan eder. Onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar.. yalnız kendilerinin daha iyi bir âleme gittiklerini biliyorlar.. kemal-i saadetle mütelezziz oluyorlar.. ölümdeki firak acılığını hissetmiyorlar. Ehl-i kuburun çendan ruhları bâkidir, fakat kendilerini ölmüş biliyorlar. Berzahta aldıkları lezzet ve saâdet, şühedanın lezzetine yetişmez. Nasıl ki iki adam bir rü'yada Cennet gibi bir güzel saraya girerler. Birisi rü'yada olduğunu bilir. Aldığı keyf ve lezzet pek noksandır. "Ben uyansam şu lezzet kaçacak" diye düşünür. Diğeri rü'yada olduğunu bilmiyor, hakiki lezzet ile hakiki saâdete mazhar olur.İşte Alem-i Berzahtaki emvât ve şühedanın hayat-ı berzahiyyeden istifadeleri, öyle farklıdır. Hadsiz vâkıatla ve rivâyatla şühedanın bu tarz-ı hayata mazhariyetleri ve kendilerini sağ bildikleri sâbit ve kat'idir. Hattâ Seyyidüşşüheda olan Hazret-i Hamza Radıyallahü Anh, mükerrer vâkıatla kendine iltica eden adamları muhafaza etmesi ve dünyevi işlerini görmesi ve gördürmesi gibi çok vâkıatla, bu tabaka-i hayat tenvir ve isbat edilmiş. Hatta ben kendim Ubeyd isminde bir yeğenim ve talebem vardı. Benim yanımda ve benim yerime şehid olduktan sonra, üç aylık mesafede esarette bulunduğum zaman, mahall-i defnini bilmediğim halde, bence bir rü'ya-yı sâdıkada, taht-el-Arz bir menzil suretindeki kabrine girmişim. Onu şüheda tabaka-i hayatında gördüm. O, beni ölmüş biliyormuş. Benim için çok ağladığını söyledi. Kendisini hayatta biliyor; fakat, Rus'un istilâsından çekindiği için, yer altında kendine güzel bir menzil yapmış. İşte bu cüz'i rü'ya, bâzı şerait ve emârâtla, geçen hakikata, bana şuhud derecesinde bir kanaat vermiştir.Beşinci Tabaka-i Hayat
Ehl-i kuburun hayat-ı ruhânileridir. Evet mevt; tebdil-i mekândır, ıtlâk-ı ruhtur, vazifeden terhistir. İdam ve adem v

MERATİB-İ İLİM : Turkish Risale

Bilmek mertebeleri. (Bak: Dimağ)

MERAVİH : Turkish Risale

(Mirvaha. C.) Etrâfı açık ve rüzgârlı yerler. Çöller, sahralar. Ovalar

MERAYA : Turkish Risale

Aynalar. Mir'âtlar. * Tıb: Hayvanın memeye süt gelen damarları

MERAZİBE : Turkish Risale

(Merzuban. C.) Serhat beylerbeyi

MERAÎ : Turkish Risale

(Mer'a. C.) Otlaklar, çayırlıklar