Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MENSİM : Turkish Risale

(C.: Menâsim) Alâmet, işaret, nişân, iz, eser. * Yol, tarik. * Deve tırnağı

MENSİYAT : Turkish Risale

(Mensi. C.) Hatırdan çıkıp unutulmuş şeyler

MENSİYET : Turkish Risale

Unutulma, hatırdan çıkma

MENSİYY : Turkish Risale

Unutma yeri. * Hiç bahsedilmeyen terkedilmiş nesne

MENTEC : Turkish Risale

Doğuracak vakit

MENUAT : Turkish Risale

Men'etmeler. Yasaklar

MENUC : Turkish Risale

Sütü diğer develerden sonra çekilen deve

MENUN : Turkish Risale

(Menn. den) Kesmek. * Vakit, zaman, ömür ve sâireyi kesen mânâsınadır

MENUT : Turkish Risale

Asılı, muallâk. * Bağlı. Mütevakkıf. Merbut. Vâbeste. * Bir milletten olmayıp sonradan o millete dahil olmuş olan

MENVÎ : Turkish Risale

Kasdedilen. * Niyet. Maksad. Meram

MENVÎ-İ ZAMİR : Turkish Risale

İçindeki niyet ve maksat

MENY : Turkish Risale

Meniyi dışarı getirmek. * Takdir etmek. * Okumak. * Hükmetmek

MENZAM : Turkish Risale

(C: Menâzım) Çeşitli şeyleri bir yere dizmek

MENZEHE : Turkish Risale

Gezinti yeri

MENZU' : Turkish Risale

(Nez. den) Nez olunmuş, koparılmış

MENZUF : Turkish Risale

Susuzluktan dolayı dili kurumuş kimse. * Kan kaybından dolayı dermansız ve güçsüz kalmış olan insan

MENZUL : Turkish Risale

(Nüzul. den) Nüzüllü, inmeli

MENZUR : Turkish Risale

(Nezr. den) Adanmış, nezrolunmuş, va'dedilmiş. Adak olarak belirtilmiş

MENZUT : Turkish Risale

Haris kimse

MENZİL : Turkish Risale

İnilen yer. Konulacak yer. * Yer. Dünya. Ev. * Mesafe

MENZİL-İ KAMER : Turkish Risale

Koz: Ayın dünya etrafındaki mahreki. Bu mahrekte aynı noktaya tekrar gelmek için geçen zaman

MENZİL-İ KÜLLÎ : Turkish Risale

Mahrekin en son noktasına kadar olan mesâfe

MENZİLET : Turkish Risale

Derece, pâye, rütbe, mertebe. Yükseklik derecesi. * Konak yeri, inecek yer. Hane, ev

MENZİLGÂH : Turkish Risale

f. Konak. Yer. Ev. Bir müddet durulan yer

MENZİLHANE : Turkish Risale

f. Konak yeri. Hayvan değiştirilen yer