Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MEVKİT : Turkish Risale

(C.: Mevâkit) Tâyin ve tesbit edilip kararlaştırılan yer veya zaman

MEVLA : Turkish Risale

Sahib. Rabb. * Efendi. Köleyi âzad eden. * Şanlı. Şerefli. Mâlik. * Mün'im-i Mutlak olan Cenab-ı Hak (C.C.). * Terbiye eden, mürebbi. * Yardımcı, muavenet eden. * Dost ve komşu. * Azâd olan

MEVLANA : Turkish Risale

"Efendimiz, mevlâmız" mânâsında olan bu kelime, hürmeten büyük kimselere söylenmiştir. Hazret mânâsında da kullanılır

MEVLANA CAMİ : Turkish Risale

(Bak: Câmi)

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ : Turkish Risale

Hi: 672 de Belh'de doğdu. Konya'ya geldi ve yerleşti. Mühim eseri Farsça ve manzum yazdığı Mesnevi'sidir. İkişer mısralı kafiyeli şekilde olduğundan bu isim verilmiştir. Mevlevi Tarikatının piri ve serefrâzıdır

MEVLANA HALİD : Turkish Risale

(Hi:
1242) Yüzyıl evvelinin müceddidi olduğu milyonlarca irşad ettiği kimselerin şehadetiyle sabit olmuştur. Şam'da vefat etmiştir. Hz. Osman bin Affan (R.A.) soyundandır. İlim ve takvada ve her çeşit makbul vasıflarda, devrindeki en ileri âlimlerin ve velilerin fevkinde idi. Bütün ömrünü zühd ve verâ ile geçirdi. Çok âlim ve veli yetiştirdi. Nahivde, kelâmda, fıkıhda, tasavvufda kıymetli eserler verdi. O zamanda Hindistanda bulunan Kutub Abdullah Dehleviden ders almıştı

MEVLEVÎ : Turkish Risale

Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerinin tarikatından olan müslüman

MEVLEVİYYET : Turkish Risale

Mevlevilik. Mevlevi tarikından olmak. * Mollalık. * Müderrislikten sonra gelen ilmiye sınıfından oluş. * Eyâlet kadılığı; yani, bir eyâletin bütün hukuki ve kazai işlerine bilfiil bakan kadı. "Mevâli" de denir

MEVLUD : Turkish Risale

Çocuk. Yeni doğmuş çocuk. * Birisinin doğması. * Mevâlid-i selâseden herbiri

MEVLUDAT : Turkish Risale

(Mevlud. C.) Belirli bir zaman içinde doğanlar

MEVLUDÜN LEH : Turkish Risale

Çocuk kendisinin olduğu tebeyyün eden, bilinen baba

MEVLÂ-YI KERİM : Turkish Risale

İkram sahibi olan Cenab-ı Hak (C.C.)

MEVLİD : Turkish Risale

Doğma. Dünyaya gelme. * Doğulan yer veya zaman. * Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın doğumunu anlatan manzum eser, dini manzume. (Bak: Süleyman Çelebi)

MEVLİD-HÂN : Turkish Risale

Mevlid okuyan

MEVLİM : Turkish Risale

İncitip acıtan. Elem veren

MEVMAT : Turkish Risale

(C: Mevâmi) Sahrâ. Çöl. * Yazı

MEVN : Turkish Risale

Bir kimsenin zahmetini çekmek. * Nafakalarını vermek

MEVR : Turkish Risale

Başka te'sirle bir şeyin dalga gibi gidip gelmesi. Çalkanmak. * Suyun yeryüzüne yayılması. * Hayvanlardan yün almak. * Yol, tarik. * Toz, gubar. * Rücu etmek, döndürmek

MEVRUD : Turkish Risale

(C.: Mevrudât) Gelmiş. Vürud etmiş. Gelen

MEVRUDE : Turkish Risale

(C.: Mevrudât) Ulaşmış, gelmiş

MEVRUDÂT : Turkish Risale

(Mevrude. C.) Gelen şeyler

MEVRUS(E) : Turkish Risale

Vereseye âit olan. Miras edilmiş. Miras edilen eşya

MEVRUSAT : Turkish Risale

Mirastan gelenler

MEVRİD : Turkish Risale

Varılan yer. Vasıl yeri. * Cadde. Yol. Tarik

MEVRİD-İ NASS : Turkish Risale

Nass ile gelen mes'ele. Nass olan yer. Kat'i delil olan husus