Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜKA' : Turkish Risale

Islık. Islık çalmak

MÜKA'AB : Turkish Risale

Geo: Mikâp, küp

MÜKAAME : Turkish Risale

Öpmek

MÜKAHHAL : Turkish Risale

(Kuhl. dan) Sürme çekilmiş göz. Sürmeli göz

MÜKAM : Turkish Risale

Durulacak yer, ikametgâh. İkametgâhta geçen zaman

MÜKEBBİR : Turkish Risale

Tekbir getiren, "Allahü ekber" diyen

MÜKEBBİRE : Turkish Risale

Büyük camilerde müezzinlerin, son cemaat yerlerinde namaz kılan halka, imamın tekbirlerini tekrar etmek üzere bulundukları çıkıntılı balkonlara verilen addır

MÜKEDDER : Turkish Risale

Kederli. Sıkıntılı. * Tekdir edilmiş. Azarlanmış. * Bulandırılmış. Bulanık

MÜKEDDERÂNE : Turkish Risale

f. Mükedder olan bir kimseye yakışır surette

MÜKEDDÎ : Turkish Risale

Israr ile alıp israf ile yiyen kişi

MÜKEDDİR : Turkish Risale

(Keder. den) Keder ve hüzün veren. * Bulandıran

MÜKEFFEF (MEKFUF) : Turkish Risale

(C.: Mekâfif) Kürklü kaftan

MÜKEFFEN : Turkish Risale

(Kefen. den) Kefene sarılmış, tekfin edilmiş

MÜKEFFER : Turkish Risale

İyilikleri inkâr edilip kendisine teşekkür edilmeyen adam

MÜKEFFİRE : Turkish Risale

Örtecek, gizleyecek yer

MÜKELLA' : Turkish Risale

Sâhil. Nehir kenarı

MÜKELLEB : Turkish Risale

Bağlı esir

MÜKELLEF : Turkish Risale

Bir şeyi yapmağa mecbur olan. Vazifeli. Muvazzaf. * Bir şeyi ödemeğe mecbur olan. * Mükemmel hazırlanmış, külfetle süslenmiş olan. (Bak: Teklif)

MÜKELLEFÎN : Turkish Risale

Vazifeliler. Mükellefler. Bir şeyi ödemek zorunda bulunanlar

MÜKELLEFİYET : Turkish Risale

Mecburiyyet. Bir işi yapmağa vazifeli oluş. Bir işi terk edememek hâli. Mükellef oluş

MÜKELLEL : Turkish Risale

(İklil. den) Başında taç bulunan. Taç giymiş olan. * Parlak, müzeyyen, süslü. * Tacına inci taşları dizilen

MÜKELLİB : Turkish Risale

Yırtıcı hayvanları ava alıştıran, avcılık tâlim edip öğreten

MÜKELLİF : Turkish Risale

Teklif eden. * Vazife veren. İş veren. * Zorluğa sevkeden

MÜKELSEM : Turkish Risale

Yuvarlak yüzlü. * Büyük, kalın

MÜKEMMEL : Turkish Risale

Tamam. Olgun. Noksansız. Eksiksiz. Kemal bulmuş. Kemale erdirilmiş. Çok iyi.(Mâlumdur ki, mevzun ve muntazam ve mükemmel ve güzel san'atlar, gayet güzel bir proğrama istinad eder. Mükemmel ve güzel bir proğram ise; mükemmel ve güzel bir ilme ve güzel bir zihne ve güzel bir kabiliyet-i ruhiyeye delâlet eder. Demek ruhun mânevi güzelliğidir ki, ilim vasıtası ile san'atında tezahür ediyor. S.)