Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜNŞİYANE : Turkish Risale

f. İyi kâtiplere yakışır surette

MÜPHEM : Turkish Risale

(Bak: Mübhem)

MÜPTELA : Turkish Risale

(Bak: Mübtelâ)

MÜR'AB : Turkish Risale

Kesilmiş, parça parça olmuş

MÜRAAT : Turkish Risale

Riayet, saygı göstermek. * Korumak, hıfzetmek, saklamak. * Riayet etmek. * Bir şeyin akibetinin ne olacağını gözetmek. Söze kulak vermek. * Bir kimsenin hakkına riâyet eylemek. * Göz ucuyla bakmak

MÜRAAT-I NAZÎR : Turkish Risale

Edb: Mânâca birbirine uygun kelimeleri bir cümlede toplamak

MÜRABAHA : Turkish Risale

(Bak: Murabaha)

MÜRABATA : Turkish Risale

Bağlamak. * Düşman gelecek yerleri gözleyip sakınmak

MÜRABİT : Turkish Risale

(Bak: Murabıt)

MÜRACAAT : Turkish Risale

(Rücu'. dan) Geri dönmek. * Baş vurmak, izin almak için veya bir iş için alâkadarlarla görüşmek. * Mütalâa istemek, danışmak

MÜRACAATGÂH : Turkish Risale

f. Müracaat olunup başvurulacak yer

MÜRACAHA : Turkish Risale

(İyilikte) Üstün gelmek için yarışma

MÜRACCEB : Turkish Risale

Muazzam, hürmetli

MÜRADEFE : Turkish Risale

Müradiflik. İki veya daha fazla kelimenin aynı mânada olması. * Arkadaşlık, beraber yolculuk

MÜRADESE : Turkish Risale

Taş atmak

MÜRADİF : Turkish Risale

Diğer bir kelime ile mânâsı bir, eş ve aynı olan. * Refik, yoldaş

MÜRAFAA : Turkish Risale

(Bak: Murâfaa)

MÜRAFAKA : Turkish Risale

Yoldaşlık

MÜRAFIK : Turkish Risale

(Bak: Murâfık)

MÜRAFİ' : Turkish Risale

Mürafaaya giden. Duruşmaya giden

MÜRAGAME : Turkish Risale

Gadap etmek, hiddetlenmek, kızmak

MÜRAH : Turkish Risale

Davarın gece gelip yattığı yer

MÜRAHAKA : Turkish Risale

Büluğ çağına, oniki yaşına yaklaşmak

MÜRAHENE : Turkish Risale

(Rehn. den) Bahse girişme. * Rehine koyma

MÜRAHHİM : Turkish Risale

(Rahmet. den) Rahmetle yâd eden. Rahmetle anan