Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜRAHİK : Turkish Risale

Büluğ yaşına yaklaşmış erkek çocuk. Büluğ yaşına, yani oniki yaşına girip de baliğ olmayan erkek çocuğa denir. On beş yaşına kadar baliğ olmasa yine bu isim verilir. Kız çocuğuna ise: Mürâhika denir

MÜRAKA : Turkish Risale

Deriden yolunan yün. Yolup davara verilen ot

MÜRAKADE : Turkish Risale

Uyumak

MÜRAKASA : Turkish Risale

Raksetmek, oynamak

MÜRAKKIK : Turkish Risale

Yufka

MÜRAMAT : Turkish Risale

(Remy. den) Birbirine atma. Atışma

MÜRARE : Turkish Risale

(C.: Mirâr) Bir acı otun ismidir. (Acılığından yerken hayvanın dudağı yarılır.)

MÜRASELAT : Turkish Risale

Mektuplaşmalar. Resmi mektuplar

MÜRASELE : Turkish Risale

Haberleşme, mektuplaşma

MÜRATA : Turkish Risale

Yüzden veya başka yerden yolunan kıldan düşen

MÜRATANE : Turkish Risale

Acem dilini konuşmak

MÜRAVAZA : Turkish Risale

İyi muamele, güzel ve iyi davranma

MÜRAVEDE : Turkish Risale

(Revd. den) İsteme. İstek, taleb, arzu

MÜRAVEGA : Turkish Risale

Taleb etmek, istemek. * Güreşmek, güreş tutmak

MÜRAVEHA : Turkish Risale

Çeşitli nesnelerin kâh birini ve kâh birini işlemek

MÜRAVİH : Turkish Risale

Uzaklaştıran

MÜRAYAT : Turkish Risale

(Rü'yet. den) İkiyüzlülük. * Gösteriş

MÜRAZA(T) : Turkish Risale

Rızâlaşmak, râzı olmak

MÜRAZAA : Turkish Risale

Emzirmek

MÜRAZAHA : Turkish Risale

Ok ile atışmak

MÜRAZEME : Turkish Risale

Yaş üzümü ekmekle yemek. * Yemekte sohbet etmek

MÜRAÎ : Turkish Risale

İki yüzlü kimse, dalkavuk, riyakâr, münafık

MÜRAİYÂNE : Turkish Risale

f. İki yüzlülüğe yakışır surette, münafıkçasına

MÜRAŞE : Turkish Risale

Bir kimsenin üzerinde olan küçük hak

MÜRCİA : Turkish Risale

Sonunda menfaati olan şey