Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

MÜSTEDÎM : Turkish Risale

(Devam. dan) Devamlı, daimî, sürekli. * Devamını isteyen, istidame eden

MÜSTEDÎN : Turkish Risale

(Deyn. den) Ödünç alan, borç alan, istidane eden

MÜSTEDİLL : Turkish Risale

(Delâlet. den) Delil ve hüccet gösterilerek isbat edilen

MÜSTEFAD : Turkish Risale

(Feyd. den) Anlaşılıp istihrac olunan. * Kazanılmış olan, istifade edilmiş. * Mâna, mefhum

MÜSTEFREŞE : Turkish Risale

(Firaş. dan) Odalık, câriye

MÜSTEFRİG : Turkish Risale

(Ferag. dan) Kusan, istifrağ eden. * Kusturan

MÜSTEFSİR : Turkish Risale

(C.: Müstefsirîn) (Fesr. den) Soruşturup anlamak isteyen. Açıklanmasını, izah edilmesini ve geniş anlatılmasını isteyen

MÜSTEFSİRÎN : Turkish Risale

(Müstefsir. C.) Müstefsirler

MÜSTEFTÎ : Turkish Risale

(Fetva. dan) Bir müftüye müracaat edip bir mes'ele hakkında fetva isteyen. * Bir müşkülün halledilip çözülmesini isteyen

MÜSTEFTİH : Turkish Risale

(Feth. den) Açan, istiftah eden, başlıyan

MÜSTEFİD : Turkish Risale

(C.: Müstefidân) İstifade eden, fayda gören, faydalanan

MÜSTEFİDAN : Turkish Risale

f. (Müstefid. C.) Faydalananlar, müstefidler, istifade edenler

MÜSTEFİDANE : Turkish Risale

f. Faydalanarak, istifade ederek

MÜSTEFİZANE : Turkish Risale

f. Feyizlenerek, feyiz alarak

MÜSTEGAS : Turkish Risale

(Gıyas. dan) Kendisinden yardım istenen. * Allah (C.C.)

MÜSTEGİS : Turkish Risale

(C.: Müstegîsîn) (Gıyas. dan) Yardım dileyen, istigase eden

Sevilmiş şey. Yapılması sevaplı olan. * Fık: Peygamber efendimizin (A.S.M.) bazen yapıp bazen terkeylediği şeydir. Farz ve vacibin dışındaki sevaplı iş, sevap olduğu bilinen iş. Nafile, mendub, fazilet, tatavvu, edeb namları da verilir

MÜSTEHAK : Turkish Risale

(Bak: Müstahak)

MÜSTEHAM : Turkish Risale

Şaşırmış, şaşa kalmış, hayran

Turkish Risale