Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜSTAVZI' : Turkish Risale

Pazarlık eden

MÜSTAVZİH : Turkish Risale

İzâhat isteyen

MÜSTAZHİR : Turkish Risale

(Zahr. dan) Dayanan, arka veren

MÜSTAZHİREN : Turkish Risale

(Zahr. dan) Arka vererek, dayanarak

MÜSTAZILL : Turkish Risale

(Zıll. dan) Gölgelenen, gölge altına girmiş olan. * Mc: Birinin himayesine sığınmış olan

MÜSTAZRAF : Turkish Risale

(Zarf. dan) Etrâfı kuşatılmış. İçine almış

MÜSTAZRIF : Turkish Risale

(Zarf. dan) Etrâfını kuşatan, içine alan. Kuşatmış olan

MÜSTAZÎ : Turkish Risale

(Ziya. dan) Işık ve ziya alan. Işıklanan. * Alâ, makbul, iyi

MÜSTAİD : Turkish Risale

İstidadı olan, kabiliyetli, uyanık, anlayışlı, akıllı

MÜSTAİDDÂN : Turkish Risale

(Müstaid. C.) İstidatlı kimseler, müstaid kişiler

MÜSTAİN : Turkish Risale

(Avn. dan) Yardım isteyen, istiâne eden

MÜSTAİNEN : Turkish Risale

(Avn. dan) Birinin yardımına sığınarak, istiane ederek, yardım dileyerek

MÜSTAİR : Turkish Risale

(Ariyet. den) Ödünç alan

MÜSTE'CEL : Turkish Risale

Belirli bir vakte kadar geciktirilen. Muayyen bir zamana kadar te'hir edilmiş olan

MÜSTE'CER : Turkish Risale

Kira ile tutulmuş olan

MÜSTE'CERÜN-FİH : Turkish Risale

Kiralama maksadı

MÜSTE'CİR : Turkish Risale

(Ecr. den) İsticar eden, kira ile tutan, kiracı

MÜSTE'CİREN : Turkish Risale

Kiracı olarak

MÜSTE'CİRÎN : Turkish Risale

(Müste'cir. C.) Kiracılar. * Kira ile tutanlar

MÜSTE'DÎ : Turkish Risale

Birinin zulmüne karşı başka birinden yardım dileyen. * Birini sıkıştırıp malını zorla alan

MÜSTE'DİB : Turkish Risale

(Edeb. den) Bilgi ve edeb öğrenen

MÜSTE'HİL : Turkish Risale

(Ehl. den) Lâyık ve ehil olan

MÜSTE'HİR(E) : Turkish Risale

Teehhür eden, geciken, geri kalan

MÜSTE'MEN : Turkish Risale

(Emn. den). Ecnebi tebaasından olan, yabancı. * Kendisine aman verilmiş olan

MÜSTE'MİN : Turkish Risale

Eman dileyen. Emane, emniyete erişen, nâil olan. (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun.) İstiman eden. Emin edilmiş. * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan. * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası. Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler. Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı. * Kendisine aman verilmiş olan