Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜSTAKZAR : Turkish Risale

Kirli, pis, murdar

MÜSTAKÎL : Turkish Risale

Pazarlığın bozulmasını isteyen

MÜSTAKİLL : Turkish Risale

Kendini idare edebilen. Başlıbaşına. Bağımsız

MÜSTAKİLLEN : Turkish Risale

(Kıllet. den) Yalnız, ancak. * Başlı başına olarak, kendi başına, bağımsız olarak

MÜSTAKİM : Turkish Risale

(Kıyam. dan) Doğru, istikametli. * Eğri olmayan, düz, dik. * Hilesiz, temiz

MÜSTAKİMÂNE : Turkish Risale

f. Doğrulukla, namuslulukla, adâlet dâiresinde

MÜSTANSIR : Turkish Risale

(Nusret. den) Yardım dileyen, muavenet isteyen, istinsâr eden

MÜSTANSİH : Turkish Risale

(Bak: Müstensih)

MÜSTANTIK : Turkish Risale

İstintak eden, soran. * Mahkemede ilk ifadeyi alan, ilk soruşturma tahkikatı açan hâkim. * Sorgu hâkimi. * Sual soran. Sorguya çeken

MÜSTAS'İB : Turkish Risale

(Suubet. den) Her şeyi güç sayan ve zor gören kimse

MÜSTASFİ : Turkish Risale

(Safâ. dan) Hâlisini ve safını alan

MÜSTASGİR : Turkish Risale

(Sagir. dan) Küçük gören, istisgar eden, küçümseyen

MÜSTASGİRÂNE : Turkish Risale

f. Küçümseyerek, küçük görerek

MÜSTASHAB : Turkish Risale

(Sohbet. den) Birine yanında arkadaş olarak bulundurulan

MÜSTASHİB : Turkish Risale

(Sohbet. den) Beraber bulunduran, yanına alan

MÜSTASHİBEN : Turkish Risale

(Sohbet. den) Beraber ve birlikte olarak. Yanında bulundurarak

MÜSTASVEB : Turkish Risale

(Savâb. dan) Doğru sayılmış, mâkul görülmüş

MÜSTASVİB : Turkish Risale

(Savâb. dan) Doğru sayan, mâkul gören

MÜSTATIBB : Turkish Risale

(Tıbb. dan) Çare arayan, deva arayan

MÜSTATRAF : Turkish Risale

Nâdide sayılmış

MÜSTATRİB : Turkish Risale

(Tarab. dan) Neşe, âhenk ve eğlence isteyen

MÜSTATRİF : Turkish Risale

(Turfa. dan) Nâdide sayılan

MÜSTATİL : Turkish Risale

İstitâle eden, uzanan. * Geo: Dikdörtgen. * Tecvidde müstatil harfi için (Bak: İstitâle)

MÜSTATİR : Turkish Risale

Uçan, uçuşan. * Yangının veya sabahın intişarı gibi müstaid olan

MÜSTAVSILA : Turkish Risale

Takma saç kullanan kadın