Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜSTAFZIL : Turkish Risale

Bir şeyden arta kalan

MÜSTAGFİR : Turkish Risale

(Gufran. dan) İstiğfar eden. Günahlarının örtülmesini, bağışlanmasını Allah'tan (C.C.) isteyen

MÜSTAGNİ : Turkish Risale

(Gani. den) Kimseden bir menfaat beklemeyen, bir şey istemeyen, istiğna eden, kimseye ihtiyacı olmayan. Gönlü tok, tok gözlü. Çekingen, nazlı. * Gerekli ve lüzumlu bulmayan

MÜSTAGNİYANE : Turkish Risale

f. Müstağni olanlara yakışır surette

MÜSTAGNİYETÜN ANHÂ : Turkish Risale

Kendilerine hiç ihtiyaç olmayanlar

MÜSTAGRAK : Turkish Risale

(Gark. dan) Garkolmuş, dalmış, batmış. * Mânevi bir vaziyete dalmış. * Kendini bilmiyecek derecede dalgın olan. Bir şeye dalmış veya daldırılmış olan

MÜSTAGREB : Turkish Risale

(Garabet. den) Garip ve tuhaf görülmüş, şaşılmış

MÜSTAGRIK : Turkish Risale

(Gark. dan) Kendini bilmeyecek derecede dalgın. * Garkolmuş, batmış, dalmış

MÜSTAGRİB : Turkish Risale

(C.: Müstagribîn) Gurbete gitmek isteyen. * (Garabet. den) Şaşakalan, şaşıran, garibine giden

MÜSTAGRİBANE : Turkish Risale

f. Garibine ve tuhafına giderek, şaşırarak

MÜSTAGRİBÎN : Turkish Risale

(Müstagrib. C.) (Garabet. den) şaşakalanlar. Garibine gidenler, taaccüb edenler

MÜSTAGİS : Turkish Risale

Medet bekleyen, yardım dileyen

MÜSTAGİSÎN : Turkish Risale

(Müstagis. C.) Yardım dileyenler

MÜSTAGŞİ : Turkish Risale

Örtünüp bürünen

MÜSTAHAK : Turkish Risale

Hak eden, hak etmiş. * Kendisi kazanmış

MÜSTAHAZA : Turkish Risale

(Bak: İstihaza)

MÜSTAHBER : Turkish Risale

(C.: Müstahberât) (Haber. den) Haber alınmış, işitilmiş, duyulmuş

MÜSTAHBERÂT : Turkish Risale

(Müstahbere. C.) (Haber. den) Öğrenilmiş, alınmış haberler

MÜSTAHBİR : Turkish Risale

(Haber. den) Duyan, işiten, haber alan

MÜSTAHCER : Turkish Risale

(Hacer. den) Taş hâline gelmiş. Sertleşip taşlaşmış

MÜSTAHDEM : Turkish Risale

Ücretle çalışan, hizmette bulunan, hademe

MÜSTAHDES : Turkish Risale

Sonradan ihdas edilmiş, sonradan meydana çıkarılmış

MÜSTAHDİM : Turkish Risale

Hizmette kullanan, istihdam eden

MÜSTAHDİS : Turkish Risale

Yeni bir şey bulucu

MÜSTAHFAZ : Turkish Risale

(C.: Müstahfazin) (Hıfz. dan) Koruyan, hıfzeden, muhafaza eden