Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜSTAHFAZÎN : Turkish Risale

(Müstahfaz. C.) Müstahfazlar

MÜSTAHFIZ : Turkish Risale

Tar: Yeniçeriliğin kaldırılmasından evvel, kale, hisar ve memleket muhafazasında bulunan kimseler hakkında kullanılan bir tabirdi. İlk zamanlardaki müstahfızlık, daim hizmet hâlinde olduğu için kendilerine timar verilirdi. Sonraki müstahfızlık ise, harp gibi lüzum görüldüğü zaman askerlik hizmetine çağrıldığı için bu gibilere yalnız hizmete çağırıldıkları zaman, diğer askeri efrad gibi, maaş ve tayin verilirdi

MÜSTAHKAR : Turkish Risale

(Hakaret. den) Hakir, hor görülen, küçümsenen

MÜSTAHKEM : Turkish Risale

Sağlamlaştırılmış, istihkâm edilmiş. (Bak: Muhkem)

MÜSTAHKIR : Turkish Risale

(Hakaret. den) Hakir gören, istihkar eden, küçük gören, küçümsiyen

MÜSTAHKİM : Turkish Risale

Sağlamlaştıran, istihkâm eden

MÜSTAHLAS : Turkish Risale

(Halâs. dan) Kurtarılmış, halâs edilmiş

MÜSTAHLEB : Turkish Risale

Süt gibi beyaz ve sübye tarzında hazırlanmış, süt haline getirilmiş ilâç

MÜSTAHLEF : Turkish Risale

(Halef. den) Kendi yerine geçirilmiş. Başkasının yerine konulmuş

MÜSTAHLİB : Turkish Risale

(Halb. dan) Sağan

MÜSTAHLİB-İ LEBEN : Turkish Risale

Süt sağan

MÜSTAHLİF : Turkish Risale

(Halef. den) Kendi yerine geçiren. Başkasının yerine koyan

MÜSTAHLİS : Turkish Risale

(Halâs. dan) Kurtaran, halâs eden. Kurtarıcı

MÜSTAHMİL : Turkish Risale

(Haml. dan) Yüklenen, istihmâl eden

MÜSTAHREC : Turkish Risale

Alınmış, çıkarılmış, istihrâc edilmiş olan

MÜSTAHRİC : Turkish Risale

(Huruc. dan) İstihrac eden, çıkaran. İbâreden mâna çıkarmak istidadında olan

MÜSTAHSAL : Turkish Risale

(C.: Müstahsalât) (Hâsıl. dan) Yetiştirilmiş, hâsıl olmuş, üretilmiş

MÜSTAHSEN : Turkish Risale

Beğenilen. Güzel ve herkesin beğendiği. * Dinimizin güzel gördüğü şeylerin her biri

MÜSTAHSİL : Turkish Risale

(Hâsıl. dan) Yetiştiren, hâsıl eden, husule getiren, elde eden. Üretici

MÜSTAHSİLÎN : Turkish Risale

(Müstahsil. C.) Yetiştirenler, müstahsiller, üreticiler

MÜSTAHSİN : Turkish Risale

Beğenen, iyi gören, iyi bulan

MÜSTAHSİNÂNE : Turkish Risale

f. Beğenerek, beğenmek suretiyle, beğenircesine

MÜSTAHSİR : Turkish Risale

Yorulup halsiz düşen

MÜSTAHYİ : Turkish Risale

(Hayâ. dan) Utanan, utangaç. Hayâ eden

MÜSTAHZAR : Turkish Risale

(Huzur. dan) Hazır, hazırlanmış. * Huzura getirilmiş. Zihinde tutulan