Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜVESVİS : Turkish Risale

Vesvese veren, şek veren. Şüphelenmeğe sebeb olan

MÜVEYZİC : Turkish Risale

Yaban üzümü

MÜVEZZA' : Turkish Risale

Taksim olunmuş, paylaşılmış

MÜVEZZİ' : Turkish Risale

Dağıtıcı, tevzi' eden, posta mektuplarını dağıtan. Gazete satan

MÜYADAT : Turkish Risale

Elden ele verme. * Mükâfat

MÜYASERE : Turkish Risale

Yardımlaşmak, muâvenet

MÜYAVEME : Turkish Risale

(Yevm. den) Günlüğüne tutma. Gündelik üzere pazarlık etme

MÜYEMMEN : Turkish Risale

Bereketli, yümünlü

MÜYESSER : Turkish Risale

Fariside "nevâle" denilen yemek

MÜYESSİR : Turkish Risale

Kolay yapan, teshil eden, kolaylaştıran

MÜYUL : Turkish Risale

Meyiller, yönelmeler

MÜYUL-Ü MÜTEŞA'İBE : Turkish Risale

Çeşitli şubeleri olan meyiller. Çeşitli arzular, meyiller

MÜYULAT : Turkish Risale

(Meyl. C.) Meyiller, arzular

MÜYUN : Turkish Risale

Yalanlar, uydurmalar. Yalan söylemeler

MÜZ (MÜNZÜ) : Turkish Risale

Gr: Harf-i cer oldukları zaman (Fi: ) vazifesini görürler. Zarf veya isim olduklarında ismin başına gelirlerse kendileri mübteda, sonra gelen haber olur. Fiilin başına gelirlerse kendilerinden önceki bir fiilin mef'ulünfihi olarak mahallen mensub bulunurlar

MÜZ'A : Turkish Risale

Bir miktar et parçası. * Bardağın dibinde kalan su artığı

MÜZ'IC : Turkish Risale

$ (C.: Müzacât) Gece haramisi

MÜZ'IM : Turkish Risale

Kendisine itikat olunmayan kimse

MÜZ'İC : Turkish Risale

İz'ac edici. Usandıran, rahatsız eden, bunaltan

MÜZA'FER : Turkish Risale

Sarı renge boyanmış

MÜZAB : Turkish Risale

İzâbe olunmuş, eritilmiş, erimiş

MÜZABAK : Turkish Risale

Civa sürülmüş akça

MÜZAD : Turkish Risale

Arttırılmış, çoğaltılmış, ziyade edilmiş

MÜZAFERE : Turkish Risale

Kirlenmek

MÜZAH : Turkish Risale

(Bak: Mizâh)