Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜŞKİL : Turkish Risale

(Müşkile) Zorluk, güçlük, zor olan iş. Çetinlik. * Edb: Mânasının derinliği veya edebi bir san'atla ifade edilmiş olmasından dolayı teemmül ve tefekkürsüz anlaşılmayacak derecede hafî olan lâfızdır. Mânaca nass'ın mukabilidir

MÜŞKİL-KÜŞA : Turkish Risale

f. Zorluğu gideren, açan. Zor işleri halleden. Çetinliği gideren

MÜŞKİL-KÜŞAYÂN : Turkish Risale

f. Zorluğu gideren ve zor işleri halleden kimseler

MÜŞKİL-PESEND : Turkish Risale

f. Zorla beğenen. Her şeyi kolay kolay beğenmiyen. Zorlaştıran

MÜŞKİL-PESENDÂN : Turkish Risale

(Müşkil- pesend. C.) Herşeyi kolay kolay beğenmiyenler

MÜŞKİL-TER : Turkish Risale

f. Çok zor ve çetin. Çok müşkil

MÜŞKİL-ÜT TAHSİL : Turkish Risale

Elde edilmesi, tahsili zor olan. Kolay tahsil edilemeyen

MÜŞKİLAT : Turkish Risale

Zorluklar, çetinlikler

MÜŞKİLAT-I KUR'ANİYE : Turkish Risale

Manasının incelik ve derinliği veya istiare-i bediyye ile ifade edilmiş olması gibi sebeblerden dolayı derin tetebbu ve tefekkür neticese ancak anlaşılabilen âyetler

MÜŞKİLE : Turkish Risale

Zor ve müşkil olan iş

MÜŞMEHIRR : Turkish Risale

Yüce dağ, yüksek dağ

MÜŞMEİZ : Turkish Risale

(İşmi'zaz. dan) Nefret eden, tiksinen, tiksinerek sıkılan

MÜŞREİB : Turkish Risale

Nâzır, bakan. * Muhtaç

MÜŞRİF : Turkish Risale

Etrafı gören, etrafa bakan. * Yüce yer, yüksek yer. * Yükselen, çıkan. * Bir hal almağa yüz tutmuş olan

MÜŞRİF-ÜL HARÂB : Turkish Risale

Harab olmağa ve yıkılmağa yüz tutmuş

MÜŞRİK : Turkish Risale

(Şark. dan) Parlak, parlayan

MÜŞRİKÎN : Turkish Risale

(Müşrik. C.) (şirk. den) Müşrikler, Allah'a şirk koşanlar

MÜŞT : Turkish Risale

(C.: Emşât) Taramak. * Ayak üstündeki ufak kemikler. (Ayak tarağı derler.)

MÜŞTAB : Turkish Risale

Yüzünde uzun yollar olan kılıç

MÜŞTAGİL : Turkish Risale

(Şugl. den) Bir işle meşgul olan, iştigal eden, uğraşan

MÜŞTAK : Turkish Risale

(şevk. den) Arzu ve iştiyak gösteren, fazla istekli.(Elbette bir vakit O'na döneceğiz ve O'nun huzuruna gideceğiz. Ve O'na müştakız. Mâdem her halde bir zaman bizi hayatın tekâlifinden azad edecektir. Haydi ey musibet! O terhis ve azâd etmek senin elinle olsun, râzıyım. L.)

MÜŞTAKANE : Turkish Risale

MÜŞTAKKAT

MÜŞTAKK : Turkish Risale

(Müştak) (Şakk. dan) Gr: Başka kelimeden ayrılmış, başka kelimeden çıkmış, türemiş. * İştikak etmiş, aralarında mâna ve terkib ciheti ile münâsebet; siga ciheti ile mugayeret olmak üzere diğer kelimeden ihraç olunmuş kelime

MÜŞTAKKAT : Turkish Risale

(Müştakk. C.) (şakk. dan) Türemiş kelimeler

MÜŞTAKKUN MİNH : Turkish Risale

(Şakk. dan) Kendisinden diğer bir kelime türemiş olan asıl kelime