Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
NAMAZ : Turkish Risale

f. İslâmın beş şartından birisidir. * Duâ. * Zikir. * Kur'an. * Kunut. * Rüku. * Salât. * Şükür. * Tesbih. * Secde. * Hamd. (Bak: Salât
Târik-üs salât)(Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvi bir münasebet ve nezih bir hizmettir ki, her ruhu celb ve cezbetmek namazın şe'nindendir. Namazın erkânı, "Fütühat-ı Mekkiye"nin şerhettiği gibi, öyle esrarı hâvidir ki, her vicdanın muhabbetini celbetmek, namazın şe'nindendir. Namaz, Hâlik-ı Zülcelâl tarafından her yirmidört saat zarfında tayin edilen vakitlerde mânevi huzuruna yapılan bir davettir. Bu davetin şe'nindendir ki, her kalb, kemal-i şevk ve iştiyakla icabet etsin. Ve mi'racvari olan o yüksek münâcâta mazhar olsun.Namaz; kalblerde azamet-i İlâhiyyeyi tesbit ve idame.. ve akılları ona tevcih ettirmekle adalet-i İlâhiyyenin kanununa itaat.. ve nizam-ı Rabbâniye imtisal ettirmek için yegâne İlâhî bir vesiledir. Zaten insan, medeni olduğu cihetle, şahsî ve içtimaî hayatını kurtarmak için, o kanun-u İlâhîye muhtaçtır. O vesileye müracaat etmeyen veya tenbellikle namazı terkeden veyahut kıymetini bilmeyen; ne kadar câhil, ne derece hâsir, ne kadar zararlı olduğunu bilâhare anlar, ama iş işten geçer. İ.İ.)

NAMAZGÂH : Turkish Risale

Namaz kılınan yer. İbadetgâh. Eskiden şehir dışında, kırda ve sed üzerinde mihrab konulmak suretiyle namaz kılınmak için yapılan yere verilen addır. * Bir kasabanın bütün halkını bir arada bulunduran geniş sahaya da bu ad verilirdi. Bayramlarda ve fevkalâde günlerde kasaba ve civar köyler halkı hep birden orada toplanırlardı

NAMAZGÜZAR : Turkish Risale

f. Namazlarını kılan, namazlarını eda eden

NAMBERDAR : Turkish Risale

f. Şanlı, ünlü, ad salmış, meşhur

NAMCU(Y) : Turkish Risale

(C.: Namcuyân) f. Nam arayan. * Yiğit

NAMCUYÂN : Turkish Risale

(Namcu. C.) f. Ün arayanlar, nam arayanlar. * Yiğitler, kahramanlar

NAMDAR : Turkish Risale

f. Ünlü, şöhretli, meşhur

NAMDARÂN : Turkish Risale

(Namdar. C.) Ünlüler, namlılar, meşhurlar

NAMDARÎ : Turkish Risale

f. Namdarlık, ünlülük, meşhur olma

NAME : Turkish Risale

f. Mektub. Risale. Kitap

NAME-RES : Turkish Risale

f. Mektup ulaştıran, mektup eriştiren

NAME-İ HÜMAYUN : Turkish Risale

Tar: Osmanlı Padişahları tarafından İslâm ve Hristiyan Hükümdarlarla Osmanlı Devletine tâbi imtiyazlı olar Mekke Şerifine, Kırım Hanına, Eflâk ve Boğdan Voyvodalarına, Erdel Kralına, Gürcü ve Dağıstan Hanlarına gönderilen mektublara verilen addır

NAME-İ HİCRAN : Turkish Risale

Hicrân mektubu. Ayrılık, mektubu

NAME-İ NUR : Turkish Risale

Nurun mektubu. Saadet verici mânâlar yazılı kâğıt

NAMEAVER : Turkish Risale

(Name-âver) f. Mektup götüren

NAMEBER : Turkish Risale

f. Mektup götüren, nameâver

NAMIK : Turkish Risale

Kâtib, yazıcı

NAMIK KEMAL : Turkish Risale

(Mi:
1888) Tekirdağ'lı olup İslâm mücahidlerindendir. Yeni Osmanlılık hareketine vatan mefhumunu sokmuş, "Firâki, hapsi, nefyi kadr-i nâmusumla gördüm hep" diye haklı olduğunu dâima müdâfaa etmiştir. Ehl-i kemâl bir zat olduğu, davasının istikameti ve samimiyetinden anlaşılır.Hayatının sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğunun ve İslâm dünyasının kurtuluşunu "ittihad-ı İslâm" da görmüş ve bu uğurda gayret göstermiştir. Bu emelini, yazdığı " Celâleddin-i Harzemşah, Salahaddin-i Eyyubi, Yavuz Sultan Selim ve Fâtih Sultan Mehmed" isimli eserlerinde ortaya koymuştur. Mezarı Bolayır'dadır

NAMUS : Turkish Risale

Irz, iffet, edeb, hayâ. * Şeriat. * Melâike. * İrade-i İlâhiyenin tecellisi. * Nizam. * Emniyet ve istikamet gibi faziletlerin muhassalası olan pek kıymetli haslet. * Bir kimsenin mahrem, gizli esrarı olup işleri ve hallerinin iç yüzüne vakıf ve muttali kimseye denir. * Hayırlara ait gizli hâllerin hâmil ve vâkıfı olan. Bu mânada Cebrâil Aleyhisselâm'a ıtlak olunur. Sair melâikenin vâkıf olmadıkları vahyin sırlarına vakıf ve mahrem olması cihetiyle ona namus-u ekber denilmiştir. * Hâzık. * Mahir. * Av ve tuzak. * Nemmam mânâsiyle fitneci ve koğucu. * Birisinin hilesine siper ettiği şeye ve arslan yatağına da bu mâna verilmiştir. * Temizlik, doğruluk. ( Bak: Desâtir)

NAMUS-U MÜCESSEM : Turkish Risale

Çok namuslu olan

NAMUSKÂR : Turkish Risale

f. Namuslu. * Doğru adam

NAMUSPERVER : Turkish Risale

f. Namuslu

NAMUSİYYE : Turkish Risale

Yatan kimselerin başkaları tarafından görülmemeleri için, yatağın etrafına çekilen perde

NAMVER : Turkish Risale

(C.: Namverân) Namlı, adlı, meşhur, ünlü

NAMZED : Turkish Risale

(Nâm-zed) f. İsteyen veya istenilen kimse. * Sözlü. Nişanlı. * Bir vazifeye tayin edilmesini isteyen veya istenilen kişi. Aday