Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
KAFER : Turkish Risale

Zayıf ve etsiz olmak

KAFES : Turkish Risale

Tel, ince demir veya ağaç çubuklarından yapılan ve içine kuş ve saire konulan şey. * Dışardan içerisi görünmesin diye, ince tahta çubuklarından yapılıp harem pencerelerine takılan siper, * Ahşap bir binanın kaplama ve sıvası olmaksızın direklerden ibaret taslağı

KAFF : Turkish Risale

Parmak arasına birşey gizlemek. * Ot kurutmak

KAFFAF : Turkish Risale

Parmakları arasında birşey gizleyip çalan kimse

KAFFAL : Turkish Risale

Çilingir. Anahtarcı

KAFFAN : Turkish Risale

Büyük terazi

KAFH (KIFÂH) : Turkish Risale

Başa vurmak. * İçi boş olan şeyi vurmak

KAFKAF : Turkish Risale

şahtere otu

KAFKAFE : Turkish Risale

Titremek, titretmek

KAFN : Turkish Risale

Kafa

KAFR : Turkish Risale

Arz. Çöl. Beyâban

KAFS : Turkish Risale

Zorla birşey almak. * Gadap, hiddet. * Mevt, ölüm

KAFSAL : Turkish Risale

Arslan

KAFTA : Turkish Risale

Cima etmek

KAFTAN : Turkish Risale

Ekseriya mükâfat ve taltif olarak giydirilen süslü üstlük elbise. Hil'at, esvab

KAFUR (KUFUR) : Turkish Risale

Hurma çiçeğinin kılıfı

KAFV : Turkish Risale

Bir kimsenin ardına düşüp ittibâ etmek, ona tâbi olup uyma.KAFY
Uymak. * Kafasına vurmak

KAFZ (KAFAZÂN) : Turkish Risale

Sıçramak

KAFZEA : Turkish Risale

(C: Kafâzi) Başın çevre yanlarının saçı

KAFÎ : Turkish Risale

Birine uyup peşinden giden

KAFÎL : Turkish Risale

Kuru ağaç. * Parça parça olmuş ot. * Kamçı. Bir otun adı

KAFÎNE : Turkish Risale

Kafasından kesilen koyun

KAFÎR : Turkish Risale

Hayvan tersi

KAFİLE : Turkish Risale

(A, uzun okunur) Birlikte sefere çıkanların cemaatı. Kervan

KAFİLE-SÂLÂR : Turkish Risale

f. Kafile reisi. Kafile başı