Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
KARİNE-İ MÂNİA : Turkish Risale

(Bak: Karine-i mecaz)

KARİNE-İ TAAYYÜN : Turkish Risale

Belli edici ve tâyine yardım eden iz, işâret, delil

KARİR : Turkish Risale

Mesrur, sevinmiş, memnun. Beşâret ve müjde sebebi ile parlayan göz

KARİR-ÜL AYN : Turkish Risale

Memnun, mesrur, gözü aydın

KARİS : Turkish Risale

Donmuş, câmid. * Pıhtı. Sirke ile pişmiş balık

KARİYE : Turkish Risale

(C: Kavâri) Uzun burunlu, kısa ayaklı, arkası yeşil bir kuş. * Süngü demirinin keskin yeri. * Kılıcın ve ona benzer şeylerin keskin yeri

KARİYER : Turkish Risale

Fr. Bir insanın kendisini hasretmiş olduğu meslek. * Bir meslekte alınan merhalelerin bütünü

KARŞ : Turkish Risale

Kesbetmek, kazanmak. * Toplamak, cem'etmek

KARŞAME : Turkish Risale

Atmaca kuşu

KAS' : Turkish Risale

Bir şeye el ayası ile vurmak. * Gidermek. * Tahkir etmek, küçümsemek

KAS'A : Turkish Risale

(C.: Kısâ') Çanak, kâse. * Yemek kabı

KAS'A-LİS : Turkish Risale

Dalkavuk. Çanak yalayıcı

KASA : Turkish Risale

Kabalık. * Şiddet. * Katılık

KASA'NİNE : Turkish Risale

Katı olmak. * Büyük olmak

KASAB : Turkish Risale

Saz, kamış. * Parmak kemikleri. * Nefes borusu, bronş. * İnce keten bezi

KASAB-I MISRÎ : Turkish Risale

Mısırda dokunmuş keten bezi

KASAB-ÜL ENF : Turkish Risale

Burun kemiği

KASAB-ÜL FÂRİS : Turkish Risale

Kalem kamışı

KASAB-ÜL HABİB : Turkish Risale

Şeker kamışı

KASABA : Turkish Risale

(C.: Kasabât) Akciğerdeki nefes borularından herbiri. Bronş. * Küçük şehir. Çarşısı olan büyük köy. * Ahalisi beş-on bin raddelerinde olan mâmure

KASABAT : Turkish Risale

(Kasaba. C.) Bronşlar. * Kasabalar

KASABE : Turkish Risale

Kötü hurma

KASAH : Turkish Risale

Sırtlan

KASAL : Turkish Risale

Buğday içinde olan siyah taneler

KASAM : Turkish Risale

Şiddetli sıcaklık. * Güzellik