Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
KEM GÖZ : Turkish Risale

Kötü niyetle bakan göz

KEM'E : Turkish Risale

Yer mantarı

KEM-ASL : Turkish Risale

f. Aslı ve nesli bozuk

KEM-AYAR : Turkish Risale

f. Ayârı doğru olmayıp bozuk olan. Hileli, kalp

KEM-BAHA : Turkish Risale

f. Kıymetsiz, değersiz, âdi

KEM-BAHT : Turkish Risale

f. Tâlihsiz, bahtsız, şansız

KEM-BİDAA : Turkish Risale

f. Sermayesi az. * Bilgisi zayıf, câhil. Az okumuş

KEM-FEHM : Turkish Risale

Anlayışı kıt. İdrâki az

KEM-GÜFTAR : Turkish Risale

f. Az konuşan. Az söyliyen

KEM-HARF : Turkish Risale

f. Az söyliyen kimse, az konuşan kişi

KEM-HAVSALA : Turkish Risale

f. Tahammülü az olan kişi, tahammülsüz kimse

KEM-İYAR : Turkish Risale

f. Ayarı bozuk. Hileli. Kalp altun veya gümüş

KEMA YENBAGÎ : Turkish Risale

İcabettiği gibi, uygun olduğu üzere, lâyıkı gibi

KEMAKL : Turkish Risale

(Kem-akl) Aklı kıt. Ahmak, ebleh

KEMAL : Turkish Risale

Kâmillik, olgunluk. Olgunlaşma. Erginlik. Bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak. Fazilet. * Değer, baha. * Fazlalık. * Sıdk ile yapılan güzel iş

KEMAL-İ DİRAYET : Turkish Risale

Dirayetin son derecesi

KEMAL-İ METANET : Turkish Risale

Tam sağlamlıkla, sarsılmadan

KEMAL-İ RAHMET : Turkish Risale

Rahmet ve merhametin nihayet kemalde olması

KEMAL-İ VÜSUK : Turkish Risale

Tam bir itimad ve inanç

KEMAL-İ İHTİMAM : Turkish Risale

Son derece dikkat ve ihtimâm

KEMALÂT : Turkish Risale

(Kemal. C.) Faziletler, iyilikler, mükemmellikler. Ahlâk ve huy güzellikleri. Terbiyelilik, edeblilik.(Mâdem mevcudat, zeminin yüzünde büyük bir nehir gibi, kemalâtın lem'alariyle parlar geçer; o nehir, güneşin cilveleriyle parladığı gibi, şu seyl-i mevcudât dahi, hüsün ve cemal ve kemalin lem'alarıyla muvakkaten parlar gider. Arkalarından gelenler aynı parlamayı, aynı lem'aları gösterdiklerinden anlaşılıyor ki: Cereyan eden suyun kabarcıklarındaki cilveler, güzellikler, nasıl kendilerinden değil; belki bir güneşin ziyasının güzellikleri, cilveleridir. Öyle de şu seyl-i kâinattaki muvakkat parlayan mehasin ve kemalât, bir Şems-i Sermedî'nin lemaat-ı cemal-i esmasıdır... S.)

KEMALÂT-PERVER : Turkish Risale

f. Kâmil ve olgun insan. Kemalât sahibi

KEMAN : Turkish Risale

f. Yay. Kavis. * Yayı andırır her şey. * Keman

KEMAN-DÂR : Turkish Risale

f. Yay tutan, yay tutucu

KEMAN-EBRU : Turkish Risale

Kaşları yay gibi olan. Keman kaşlı