Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
KÜBERA : Turkish Risale

(Kebir. C.) Büyükler. Ulular

KÜBERA-YI ÜMMET : Turkish Risale

Ümmetin uluları, büyükleri

KÜBKÜBE : Turkish Risale

İnsan topluluğu. * At sürüsü

KÜBR : Turkish Risale

Yakınlık

KÜBRA : Turkish Risale

(Ekber'in müennesi) Büyük, daha büyük, en büyük. * Man: İkinci kaziye (İkinci önerme). Yâni, hadd-i ekberin bulunduğu cümle (Bak: Hadd-i ekber)

KÜBUD : Turkish Risale

(Kebed. C.) Karaciğerler

KÜCA : Turkish Risale

f. Nereye? Nasıl?

KÜDA : Turkish Risale

Mekke-i Mükerreme'de Bâb-ı Umre'nin yolu

KÜDADE : Turkish Risale

Çömlek dibinde kalan yemek

KÜDAME : Turkish Risale

Her nesnenin bakiyyesi

KÜDAS : Turkish Risale

Hayvan aksırığı

KÜDS : Turkish Risale

Dövülmemiş harman

KÜDU' : Turkish Risale

Soğuğun bitkilere zarar vermesi.KÜDUR
(Keder. C.) Kederler, hüzünler, üzüntüler, sıkıntılar, ıztırablar

KÜDURET : Turkish Risale

(Keder. den) Bulanıklık. * Koyuluk, kesiflik. * Kaygı. Tasa. Kederlilik

KÜDYE : Turkish Risale

Kazılması güç olan sert yer

KÜDÛ : Turkish Risale

Yerin otu geç bitmek

KÜDÜRR : Turkish Risale

Azâsı çok şişmiş olan yiğit

KÜF : Turkish Risale

Yetiştiği satıhta kimyevî değişikliklere sebep olan küçük boylu mantarlara verilen umumi ad. * Maddelerin oksitlenme neticesinde dış tarafını kaplayan tabaka. Pas

KÜFAE : Turkish Risale

Davarın bir yıllık dölü, sütü, yoğurdu, yünü ve yapağısı

KÜFALE : Turkish Risale

Zammetmek, artırmak. * Boynuna almak

KÜFAT : Turkish Risale

(Küfv. C.) Eşitler. * Denkler, müsaviler

KÜFE : Turkish Risale

f. Taze dallardan veya kamıştan örülmüş, derin ve çeşitli boyda kaba sepet

KÜFFAR : Turkish Risale

(Kâfir. C.) Gâvurlar. Hak din olan İslâmiyeti inkâr edenler. Kâfirler

KÜFFE : Turkish Risale

(C: Küfât) Kaftan nigendesi, kaftan zencifi

KÜFNE : Turkish Risale

Ağaç, şecer