Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
KİBARE : Turkish Risale

Ululuk, büyüklük

KİBASE : Turkish Risale

Bütün olan hurma salkımı

KİBAŞ : Turkish Risale

(Kebş. C.) Erkek koyunlar, koçlar

KİBER : Turkish Risale

Ululuk. Büyüklük. Yaşlılık

KİBER-İ SİNN : Turkish Risale

Yaşlılık, ihtiyar olmak, yaş büyüklüğü

KİBRİT : Turkish Risale

Kükürt. * Kırmızı, yakut, altun. * Ucu kibritlenmiş yakacak madde

KİBRİT-İ AHMER : Turkish Risale

Kırmızı kibrit. * Cisimleri altun hâline koyacak derecede te'sirli olduğu söylenen şey. İksir. * Tas: Mürşid. Kıymeti çok yüksek olan

KİBRİTÎ : Turkish Risale

Kükürtle alâkalı. * Kükürt renginde olan. Açık sarı rengi

KİBRİTİYET : Turkish Risale

Kükürt niteliği

KİBRİYA : Turkish Risale

Azamet. Cenab-ı Allah'ın azameti ve kudreti, her cihetle büyüklüğü

KİBS : Turkish Risale

Menzil, mekân

KİBT : Turkish Risale

f. Bal arısı, nahl

KİBİR : Turkish Risale

(Kibr) Kendisini büyük gösteriş. Büyüklük. Kendisini, başkalarından üstün olmadığı hâlde üstün görme ve tutma hastalığı. * Şeref ve şan. * Bir şeyin muazzamı. Büyük

KİC : Turkish Risale

Dağın yüksek ve yüce yeri

KİDNE : Turkish Risale

Et. * Yağ

KİFA : Turkish Risale

Bir parça veya iki bez (ki birbirine dikip çadır eteğini yaparlar.) * Eşitlik, beraberlik, müsâvât

KİFAF : Turkish Risale

(Aslı: Kefaf) Yetecek kadar olma. İhtiyaca yetecek kadar azık. * Bir şeyin güzide ve hayırlısı. * (Keffe. C.) Terazi kefeleri

KİFAF-I NEFS : Turkish Risale

(Aslı: kefaf-ı nefs) Yalnız kendisi için yetecek kadar. * Ölmeyecek kadar olan rızık, gıda

KİFAH : Turkish Risale

Din için muharebe

KİFAT : Turkish Risale

Cem'olmuş, toplanmış, biriktirilmiş. * İçinde birşey toplanıp biriktirilen yer. * Hızlı uçmak, gitmek. * (Küfv. C.) Küfüvler, benzerler, eşler, denkler

KİFAYET : Turkish Risale

Lüzumlu kadar olmak. Yetişmek. Bir işe yetecek kadar olmak. İktidar. Liyâkat. Yararlık

KİFFE : Turkish Risale

(C.: Kifef) Ağ. Tuzak. * Terazi kefesi. * Her yuvarlak nesne

KİFL : Turkish Risale

Nazir, benzer. * Nasib, ecir. * Oturma yeri

KİFR : Turkish Risale

Büyük dağ

KİFT : Turkish Risale

(C.: Kifât) Küçük çömlek. * Çuval ve buna benzer kap