Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
LEBİNE (LİBNE) : Turkish Risale

(C.: Lebin) Kerpiç

LEC : Turkish Risale

f. Tepme

LECA : Turkish Risale

Su boğası

LECA' : Turkish Risale

Sığınmak. * Saklanmak, gizlenmek. * Zaruret

LECAC : Turkish Risale

(Lecâcet) Çekişme, inad etme, ayak direme (düşmanlıkta). Taannüd

LECC : Turkish Risale

Dar şey. * Düşmanlıkta ve husumette inad edip ayak direme

LECCAC : Turkish Risale

İnatçılık. Muannidlik. * İnatçı, inad edip ayak direten. Muannid

LECCE : Turkish Risale

Avaz, ses, savt

LECEB : Turkish Risale

Avaz, ses, savt

LECEBE : Turkish Risale

(C.: Elcâb-Licâb-Lecebât) Doğurduktan dört ay sonra sütü çekilmiş davar

LECEM : Turkish Risale

Cemaat, topluluk

LECEN : Turkish Risale

Bir şeye musallat olmak, ilişmek

LECLAC : Turkish Risale

Sözü tutuk söyliyen. * Satranç oyununun icatçısı. * Bir harfi iki kere söyliyen

LECLEC : Turkish Risale

Tereddüt olunan

LECLECE : Turkish Risale

(Sözde) karasızlık, tereddüt. * Lokmayı ağızda döndürmek ve çiğnemek

LECM : Turkish Risale

Şahmed-ül arzdan büyük bir tepenin adı

LECN : Turkish Risale

Yalamak. * Deve için yem yapmak

LECNE : Turkish Risale

Bir mes'ele için toplanan cemaat

LECUN : Turkish Risale

Halsiz, yaşlı davar

LECZ : Turkish Risale

Köpeğin kab kacak yalaması

LECÜC : Turkish Risale

Pek inadçı ve hasım olan. * Suyu çok olan yer

LECİN : Turkish Risale

Ağaçtan yaprak dökmek

LEDA : Turkish Risale

Beden

LEDA (LEDE) : Turkish Risale

Sırasında, yapıldığında (mânâsına kullanılır). * Yan, nezd. (Bak: Ledün)

LEDD : Turkish Risale

Düşmana galip olmak. * Husumet etmek, düşmanlık yapmak