Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
LÂYÜFHEM : Turkish Risale

Anlaşılmaz. Fehmedilmez

LÂYÜFNA : Turkish Risale

Tüketilmez, yok edilmez

LÂYÜLHÎHİ : Turkish Risale

(İlhâ. dan) Ona gaflet vermez. Onu boş şeyler meşgul etmez. Boşuna iş yapmaz

LÂYÜS'EL : Turkish Risale

Mes'uliyetsiz. Mes'ul tutulamaz. Sorumsuz

LÂYİM : Turkish Risale

Azarlayan

LÂZEVAL : Turkish Risale

Zevalsiz. Sonu gelmez. Zeval bulmaz

LÂZIK : Turkish Risale

Yapışkan, yapışıcı. Yapışmış olan

LÂZIM : Turkish Risale

Lüzumlu, gerekli. * Bir şeyden aslâ ayrılmayan. Bir işte beraber bulunmasına ve vücuduna ihtiyaç olan şey. * Gr: Müteaddi olmayan

LÂZIM FİİL (FİİL-İ LÂZIM) : Turkish Risale

Fâilin zâtında kalan fiil. (Geldi, gitti, güldü gibi)

LÂZIM-AMED : Turkish Risale

f. Lâzım gelir, lüzum eder. Lâzım geldi

LÂZIM-I BEYYİN : Turkish Risale

Bu tabirin masdariyet şekli "Lüzum-u beyyin" olup ikisi aynı mânaya gelir. Herhangi bir şey hatıra gelince hiç bir delil ve emareye ihtiyaç olmadan o şeyle beraber düşünülmesi zaruri olan diğer bir şey. Meselâ: İnsan denildiği zaman, kabiliyet-i ilim ve san'at akla gelmesi gibi

LÂZIM-I GAYR-I MÜFARIK : Turkish Risale

Ayrılması mümkün olmayan, terki câiz olmayan, ziyade gerekli, çok lüzumlu

LÂZIM-I MELZUM : Turkish Risale

Biri birisinden aslâ ayrılmaz, birisi olunca diğerinin de olması şart olan

LÂZIM-I ZATÎ : Turkish Risale

Kendisine ait icab eden hal. Kendisine has vaziyet

LÂZIM-ÂMED ÇÂR-ÇİZ : Turkish Risale

Dört şey lâzım geldi

LÂZÂLE : Turkish Risale

(Lâzâlet) Zeval bulmasın, zâil ve eksik olmasın. * Olsun!

LÂZÂLE ÂLİYEN : Turkish Risale

Yüce ve âli olsun

LÂİLAÇ : Turkish Risale

Çâresiz, dermansız, imkânsız

LÂİM : Turkish Risale

(Lâime) Çekiştiren. Levmeden. Başkasını kötüleyen

LÂİME : Turkish Risale

(C.: Levâim) Çekiştirme, levmetme, kınama

LÂİN : Turkish Risale

Lânet eden. Lânetleyen. * Herkesin kınadığı

LÂŞEHÂR : Turkish Risale

f. Leş yiyen

LÂŞEK : Turkish Risale

Şek ve şüphe yok. Şüphesiz. Elbette

LÂŞEY : Turkish Risale

Bir şey değil. Değersiz

LÎK : Turkish Risale

f. Lâkin, amma, ancak, fakat