Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GALVANOMETRE : Turkish Turkish

mıknatıslı iğnede oluşan sapmaları gözlemek yoluyla elektrik akımının yeğinliğini ölçmeye yarayan aygıt

GALVANOPLASTİ : Turkish Turkish

ıçinde herhangi bir maden erimiş bulunan bir sıvıya, istenen eşyayı daldırıp sıvıdan elektrik akımı geçirmek yoluyla, o eşyayı bir maden tabakasıyla kaplama işlemi

GALVANOSKOP : Turkish Turkish

manyetik bir ibre yardımıyla elektrik akımının varlığını ya da yönünü gösteren aygıt

GALVANOTİP : Turkish Turkish

- galvano

GALYOT, -TU : Turkish Turkish

aşı ve kıçı aynı biçimde, altı düz bir gemi

GALYUM : Turkish Turkish

°c'de ergiyen element, simgesi ga

GAM : Turkish Turkish

tasa, kaygı, üzüntü

GAM : Turkish Turkish

sekiz notanın kalın sesten inceye ya da inceden kalına gitmek üzere sıralanmış dizisi

GAM ÇEKMEK : Turkish Turkish

tasalanmak, kaygılanmak

GAM YEMEMEK : Turkish Turkish

tasa etmemek, kaygılanmamak

GAMA : Turkish Turkish

yunan abecesinin üçüncü harfi

GAMA IŞINLARI : Turkish Turkish

adyoaktif cisimler tarafından yayılan ve x ışınlarından daha kısa dalgalı olan ışınlar

GAMAGLOBÜLİN : Turkish Turkish

kan, lenf, safra vb. de bulunan bir protein türü

GAMALI : Turkish Turkish

kimi eski dinlerin ve nazizmin simgesi olan, uçları yunancanın gama harfi biçiminde kırılmış (haç)

GAMBOT, -TU : Turkish Turkish

irkaç topu olan bir tür küçük savaş gemisi

GAMET, -Tİ : Turkish Turkish

erkek ya da dişi üreme gözesi

GAMETLİ : Turkish Turkish

gameti olan, gamet oluşturan

GAMLANMA : Turkish Turkish

gamlanmak eylemi, tasalanma, kaygılanma

GAMLANMAK : Turkish Turkish

tasalanmak, kaygılanmak

GAMLI : Turkish Turkish

kaygılı, tasalı

GAMLILIK : Turkish Turkish

gamlı olma durumu

GAMMA : Turkish Turkish

- gama

GAMMAZ : Turkish Turkish

söz getirip götüren, kovcu

GAMMAZLAMA : Turkish Turkish

gammazlamak eylemi, kovlama

GAMMAZLAMAK : Turkish Turkish

söz getirip götürmek, kovlamak