Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

GAZAPLANMAK : Turkish Turkish

öfkelenmek, kızmak

GAZAPLI : Turkish Turkish

öfkeli, kızgın, hiddetli

GAZEL : Turkish Turkish

divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, en çok lirik konularda yazılan nazım biçimi

GAZEL : Turkish Turkish

türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından herhangi bir makamda gezinerek sesle yapılan taksim

GAZEL : Turkish Turkish

sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı

GAZEL OKUMAK : Turkish Turkish

gazel söylemek

GAZEL OKUMAK : Turkish Turkish

kandırmak amacıyla boş, oyalayıcı sözler söylemek

GAZELHAN : Turkish Turkish

gazel okuyan, gazel söyleyen kimse

GAZELİYAT, -TI : Turkish Turkish

ir ozanın divanında bulunan gazeller bölümü

GAZELLENMEK : Turkish Turkish

(yaprak) sararıp kurumak

GAZELLENMEK : Turkish Turkish

(ağaç) yapraklarını dökmek

GAZETE : Turkish Turkish

politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için, yorumlu ya da yorumsuz, her gün ya da belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın