Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GAZİLER HELVASI : Turkish Turkish

undan yapılan bir tür helva

GAZİLİK : Turkish Turkish

gazi olma durumu

GAZİLİK : Turkish Turkish

gazi sanı

GAZİNO : Turkish Turkish

yemek yenilen, gösteri izlenen, kimi kez de oyun sergilenen eğlence yeri

GAZİNO : Turkish Turkish

üyük kahvehane ve birahane

GAZİNOCU : Turkish Turkish

gazino işleten kimse

GAZİNOCULUK : Turkish Turkish

gazinocu olma durumu ya da gazinocunun yaptığı iş

GAZIŞI : Turkish Turkish

termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık

GAZIŞIL : Turkish Turkish

gazışı ile ilgili, gazışı saçabilen

GAZLA! : Turkish Turkish

(argo) defol, git!

GAZLAMAK : Turkish Turkish

gazyağı sürmek ya da gazyağı ile yakmak

GAZLAMAK : Turkish Turkish

(motorlu araçlarda) motora fazla benzin gitmesini sağlamak için gaz pedalına kuvvetle basmak

GAZLAMAK : Turkish Turkish

kaçmak

GAZLANDIRICI : Turkish Turkish

suya ya da bir sıvıya gaz veren aygıt

GAZLANMAK : Turkish Turkish

gazyağı sürülmek

GAZLANMAK : Turkish Turkish

sindirim yolunda gaz olmak

GAZLAŞMAK : Turkish Turkish

gaz duruma dönüşmek

GAZLAŞTIRICI : Turkish Turkish

ir sıvıyı gaza dönüştüren aygıt

GAZLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir maddeyi gaz durumuna dönüştürmek

GAZLI : Turkish Turkish

gazı olan ya da gaz bulaşmış olan

GAZLI : Turkish Turkish

midesinde gazı olan (bebek)

GAZLI BEZ : Turkish Turkish

gaz bezi

GAZOCAĞI : Turkish Turkish

gazyağıyla yanan ocak

GAZOİL : Turkish Turkish

açık sarı renkte, oldukça kıvamlı, yakıcı ve yanıcı olarak kullanılan petrol ürünü

GAZOJEN : Turkish Turkish

sıvı ya da katı bir yakıtı hava ya da oksijen etkisiyle gazlaştırmaya yarayan aygıt