Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GELİŞTİRİM : Turkish Turkish

senaryonun hazırlanmasında özetle ayrımlama arasında yer alan aşama

GELİŞTİRME : Turkish Turkish

geliştirmek eylemi, gelişmesini sağlama

GELİŞTİRMEK : Turkish Turkish

gelişmesini sağlamak, gelişmesine yol açmak

GELME : Turkish Turkish

gelmek eylemi

GELME : Turkish Turkish

(bir yerden) gelmiş, göçmüş olan

GELME : Turkish Turkish

yetişme

GELME : Turkish Turkish

ir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne ya da saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

GELMİÇ : Turkish Turkish

ıri balıklarda kılçık durumunda olan kemik

GEM : Turkish Turkish

atı yönetmek için, ağzına takılan demir araç

GEM ALMAK : Turkish Turkish

(at) alışıp hizmete elverişli duruma gelmek

GEM ALMAMAK : Turkish Turkish

söz dinlememek, buyruk altına girmemek

GEM VURMAK : Turkish Turkish

hayvanın ağzına gem takmak

GEM VURMAK : Turkish Turkish

irinin taşkınlığını önlemek

GEMCİK : Turkish Turkish

görünüşleri, fizyolojik yapı ve görevleri bakımından kimi mukoza kıvrımlarına verilen ad

GEME : Turkish Turkish

- keme

GEMİ : Turkish Turkish

su üstünde yüzen insan ve yük taşımaya yarar büyük taşıt, °sefine

GEMİ : Turkish Turkish

su üstünde yüzen insan ve yük taşımaya yarar büyük taşıt, °sefine

GEMİ ADAMI : Turkish Turkish

ir iş sözleşmesine dayanarak gemide çalışan kaptan, subay, tayfa vb. kimselere verilen ad

GEMİ ADAMI : Turkish Turkish

ir iş sözleşmesine dayanarak gemide çalışan kaptan, subay, tayfa vb. kimselere verilen ad

GEMİ ASLANI : Turkish Turkish

gösterişi yerinde olduğu halde hiçbir işe yaramayan adam

GEMİ ASLANI : Turkish Turkish

gösterişi yerinde olduğu halde hiçbir işe yaramayan adam

GEMİ AZIYA ALMAK : Turkish Turkish

at, gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve alabildiğine koşmak

GEMİ AZIYA ALMAK : Turkish Turkish

söz dinlemez olmak

GEMİ IZGARASI : Turkish Turkish

üstünde gemi yapılan büyük kızak

GEMİ IZGARASI : Turkish Turkish

üstünde gemi yapılan büyük kızak