Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GEMİ KARAYA OTURMAK : Turkish Turkish

gemi, sığ bir yere saplanıp kalmak

GEMİ KARAYA OTURMAK : Turkish Turkish

gemi, sığ bir yere saplanıp kalmak

GEMİ LEŞİ ( YA DA ENKAZI) : Turkish Turkish

atmış gemi teknesi

GEMİ LEŞİ ( YA DA ENKAZI) : Turkish Turkish

atmış gemi teknesi

GEMİ YATAĞI : Turkish Turkish

gemileri korumaya elverişli koy

GEMİ YATAĞI : Turkish Turkish

gemileri korumaya elverişli koy

GEMİCİ : Turkish Turkish

gemide çalışan ya da gemi işleten kimse

GEMİCİLİK : Turkish Turkish

gemi kullanma ya da işletme işi

GEMİCİLİK : Turkish Turkish

gemi endüstrisi

GEMİLİK : Turkish Turkish

gemi yapılan ya da onarılan yer, °tersane

GEMİNİ KISMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin üzerindeki baskıyı artırmak

GEMİSİNİ KURTARAN KAPTAN : Turkish Turkish

güç bir duruma düşünce ne yapıp yapıp kurtulanlara övgü olarak söylenir

GEMİSİNİ KURTARAN KAPTAN : Turkish Turkish

güç bir duruma düşünce ne yapıp yapıp kurtulanlara övgü olarak söylenir

GEMİSİNİ YÜRÜTMEK : Turkish Turkish

(bir işi) hiçbir engel tanımadan sürdürmek

GEMİSİNİ YÜRÜTMEK : Turkish Turkish

(bir işi) hiçbir engel tanımadan sürdürmek

GEMLEMEK : Turkish Turkish

(hayvanın) ağzına gem takmak

GEMLEMEK : Turkish Turkish

kimi aşırı istek ve davranışlara engel olmak, frenlemek

GEMLENMEK : Turkish Turkish

gemlemek eylemi yapılmak ya da gemlemek eylemine konu olmak

GEN : Turkish Turkish

geniş, genel

GEN : Turkish Turkish

üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılmıştır

GEN : Turkish Turkish

ışlenmemiş, sürülmemiş, boş bırakılmış (tarla)

GEN : Turkish Turkish

ıçinde bulunduğu göze ya da organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve gözeden gözeye geçen kalıtımsal öğe

GEN SORU : Turkish Turkish

- gensoru

GENÇ : Turkish Turkish

yaşı ilerlememiş olan

GENÇ : Turkish Turkish

(bitki, hayvan için) gelişmesini sürdürmekte olan, körpe