Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GENİŞ MEZHEPLİ : Turkish Turkish

namus konusunda aşırı hoşgörülü, mezhebi geniş

GENİŞ ÜNLÜ : Turkish Turkish

altçenenin açılmasıyla oluşan ünlü

GENİŞ YÜREKLİ : Turkish Turkish

hemen, çabucak telaş göstermeyen, merak etmeyen, tasasız

GENİŞ ZAMAN : Turkish Turkish

eylemin her zaman yapıldığını, yapılmakta olduğunu ya da yapılacağını belirten zaman. türkçede bu kip
(i)r- ya da
(e)r- ekiyle kurulur

GENİŞ ZAMAN GÖRÜNÜMÜ : Turkish Turkish

geniş zaman ortacıyla yardımcı eylemin birlikte kullanılmasından doğan görünüm

GENİŞ ZAMAN ORTACI : Turkish Turkish

eylemin her zaman yapıldığını, yapılmakta olduğunu ya da yapılacağını belirten ortaç. türkçede bu ortaç "-ir,
er,
mez" ekleriyle kurulur

GENİŞÇE : Turkish Turkish

iraz geni?

GENİŞKE : Turkish Turkish

koyun ya da keçi yavruladığında çobana verilen bahşiş

GENİŞLEME : Turkish Turkish

genişlemek eylemi, yaygınlaşma

GENİŞLEMEK : Turkish Turkish

geniş duruma gelmek, büyümek

GENİŞLEMEK : Turkish Turkish

ahat bir duruma gelmek, açılmak, ferahlamak

GENİŞLEMEK : Turkish Turkish

yaygın duruma gelmek

GENİŞLETİCİ : Turkish Turkish

genişletmeye yarayan

GENİŞLETİLMEK : Turkish Turkish

genişletmek eylemi yapılmak

GENİŞLETME : Turkish Turkish

genişletmek eylemi

GENİŞLETME : Turkish Turkish

ir konuyu, ayrıntılarını katarak geliştirme

GENİŞLETMEK : Turkish Turkish

geniş duruma getirmek, alanını büyütmek

GENİŞLİK : Turkish Turkish

geniş olma durumu

GENİŞLİK : Turkish Turkish

en, "boy" karşıtı

GENİTAL : Turkish Turkish

- üremsel

GENİTİF : Turkish Turkish

tamlayan durumu,
in hali

GENİZ ÜNLÜSÜ : Turkish Turkish

geniz yoluyla çıkan ünlü

GENİZ ÜNSÜZÜ : Turkish Turkish

geniz yoluyla çıkan ünsüz

GENİZ, -NZİ : Turkish Turkish

ağız ve burun boşluğunun arka bölümü

GENİZDEN (KONUŞMAK) : Turkish Turkish

urnu tıkalı gibi (konuşmak)