Turkish Turkish
GERÇEKÇİLİK : Turkish Turkish
(yazında, sanatta) gerçekleri olduğu gibi yansıtmaya çalışan sanat çığırı, °realizm
GERÇEKÇİLİK : Turkish Turkish
düşünmenin temeli ve eylemin ölçüsü olarak gerçekliğe bağlanan görüş ve tutum; bilinçten bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu benimseyen görüş, °realizm
GERÇEKDIŞI : Turkish Turkish
gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan, düşsel
GERÇEKDIŞI : Turkish Turkish
yalan, uydurma
GERÇEKDIŞILIK : Turkish Turkish
gerçekdışı olma durumu
GERÇEKLEME : Turkish Turkish
gerçeklemek eylemi, doğrulama, °teyit
GERÇEKLEMEK : Turkish Turkish
ir şeyin doğruluğunu herhangi bir şeyle ortaya koymak, doğrulamak, °teyit etmek
GERÇEKLEŞME : Turkish Turkish
gerçekleşmek eylemi, soyut düşünceden, somut gerçekliğe geçme, °tahakkuk
GERÇEKLEŞMEK : Turkish Turkish
gerçek olmak, gerçek durumuna gelmek, somut bir gerçeğe dönüşmek, °tahakkuk etmek
GERÇEKLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish
ir şeyin gerçekleşmesini sağlayan
GERÇEKLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish
sinema ve televizyonda bir filmi ya da bir televizyon yayınını teknik açıdan yöneten görevli
GERÇEKLEŞTİRİLMEK : Turkish Turkish
gerçek duruma getirilmek, düşünce eyleme dönüştürülmek
GERÇEKLEŞTİRME : Turkish Turkish
gerçekleştirmek eylemi, eyleme, gerçeğe dönüştürme
GERÇEKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish
gerçek duruma getirmek, yapmak, ortaya koymak
GERÇEKLİ : Turkish Turkish
gerçeklenmiş, gerçek olduğu anlaşılmış, °muhakkak
GERÇEKLİK : Turkish Turkish
gerçek olan, var olan şeylerin tümü, düşsel olmayan, gerçek, °hakikat, °realite
GERÇEKTE : Turkish Turkish
doğrusunu söylemek gerekirse, aslında
GERÇEKTEN : Turkish Turkish
gerçek olarak, kesinlikle, °hakikaten, °sahi, °sahiden, °filhakika, °filvaki
GERÇEKÜSTÜ : Turkish Turkish
(gerçeküstücülere göre) gerçeği aşan, gerçeğin üstündeki olgu, gerçeküstücülük, °sürrealite
GERÇEKÜSTÜ : Turkish Turkish
gerçeği atan, °sürrealist
GERÇEKÜSTÜCÜ : Turkish Turkish
gerçeküstücülükten yana olan (kimse), °sürrealist
GERÇEKÜSTÜCÜ : Turkish Turkish
gerçeküstücülükle ilgili olan (görüş, yapıt vb.)
GERÇEKÜSTÜCÜLÜK : Turkish Turkish
usun, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan, yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak ereğini güden yazın ve sanat akımı, °sürrealizm
GERÇİ : Turkish Turkish
her ne kadar, ise de, °vakıa
GERDAN : Turkish Turkish
vücudun omuzlarla, baş arasında kalan bölümü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani