Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

GEZLEMEK : Turkish Turkish

ir hedefi vurmak için silaha gerekli doğrultuyu vermek, nişan almak

GEZLEMEK : Turkish Turkish

okun gezini kirişe yerleştirmek

GEZLİK : Turkish Turkish

eğri kılıçların ağız bölümü

GEZME : Turkish Turkish

gezmek eylemi, gezinti, °seyran

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

hava almak, hoş vakit geçirmek gibi bir amaçla bir yere gitmek, dolaşmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yerde dolaşmak, yürümek

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

gitmek, başvurmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ulunmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yeri görüp incelemek

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

(hasta için) ayağa kalkmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yerde gezi yapmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

hava almak, hoş vakit geçirmek gibi bir amaçla bir yere gitmek, dolaşmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yerde dolaşmak, yürümek

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

gitmek, başvurmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ulunmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yeri görüp incelemek

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

(hasta için) ayağa kalkmak

GEZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir yerde gezi yapmak

GEZMEN : Turkish Turkish

gezgin, °turist, °seyyah

GEZMEYE GİTMEK : Turkish Turkish

dolaşmak amacıyla dışarı çıkmak

GİBİ : Turkish Turkish

-e benzer

GİBİ : Turkish Turkish

o anda, tam o sırada, hemen arkasından

GİBİ : Turkish Turkish

imişçesine, benzer biçimde

GİBİ : Turkish Turkish

-e yakışır biçimde

GİBİ GELMEK : Turkish Turkish

sanmak