Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÖZÜ KALMAK : Turkish Turkish

elde edemediği bir şeye karşı isteği sürmek

GÖZÜ KALMAK : Turkish Turkish

elde edemediği bir şeyi kıskanmak

GÖZÜ KAPALI : Turkish Turkish

düşünmeden, duraksamadan

GÖZÜ KAPALI : Turkish Turkish

çevresinde olanlardan haberi olmayan

GÖZÜ KARA : Turkish Turkish

korkusuz

GÖZÜ KARARMAK : Turkish Turkish

aşı dönmek, hafif baygınlık geçirmek

GÖZÜ KARARMAK : Turkish Turkish

umutsuzluğun ya da aşırı bir isteğin etkisi altında ne yaptığını bilmez duruma gelmek

GÖZÜ KAYMAK ( YA DA KAÇMAK) : Turkish Turkish

gözünde hafifçe şaşılık bulunmak

GÖZÜ KAYMAK ( YA DA KAÇMAK) : Turkish Turkish

istemeyerek bakıvermek

GÖZÜ KESKİN : Turkish Turkish

çok iyi gören

GÖZÜ KIZMAK : Turkish Turkish

zorlu eylemlere girişecek ölçüde öfkelenmek

GÖZÜ KORKMAK : Turkish Turkish

kötü bir denemeden sonra birinden ya da bir şeyden zarar gelebileceği kanısına varmak

GÖZÜ PEK KORKUSUZ : Turkish Turkish

yürekli, cesur

GÖZÜ SÖNMEK : Turkish Turkish

kör olmak

GÖZÜ SULU ( YA DA SİDİKLİ) : Turkish Turkish

çok önemsiz olaylarda bile gözyaşlarını tutamayan

GÖZÜ TOK : Turkish Turkish

paraya, mala düşkünlük göstermeyen, açgözlülük etmeyen

GÖZÜ TOPRAĞA BAKMAK : Turkish Turkish

ölmek üzere olmak

GÖZÜ TUTMAK : Turkish Turkish

güvenmek, beğenmek

GÖZÜ TUTMAMAK : Turkish Turkish

güvenmemek, beğenmemek

GÖZÜ ÜSTÜNDE KALMAK : Turkish Turkish

kıskançlık nedeniyle herkesin ilgisini çekmek

GÖZÜ ÜSTÜNDE KALMAK : Turkish Turkish

herkesin dikkatini çekmek

GÖZÜ UYKU TUTMAMAK : Turkish Turkish

uyuyamamak

GÖZÜ YILMAK : Turkish Turkish

ir kez daha yinelemeye gücü olmamak

GÖZÜ YOLDA ( YA DA YOLLARDA KALMAK) : Turkish Turkish

irinin gelmesini merak, istek ya da özlemle beklemek

GÖZÜ YÜKSEKTE ( YA DA YÜKSEKLERDE) OLMAK : Turkish Turkish

ulunduğu durumdan çok üstün olan bir duruma ulaşma amacını gütmek