Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
GÜLYAĞCILIK : Turkish Turkish

gülyağı çıkarma ya da satma işi

GÜLYAĞI, -NI : Turkish Turkish

güllerin imbikten çekilmesiyle elde edilen gülsuyunun üstünde toplanan kokulu yağ

GÜM : Turkish Turkish

derinden ve patlayıcı yankılı gürültü

GÜM GÜM : Turkish Turkish

yankılı gürültü sesinin yinelendiğini anlatır

GÜM GÜM ETMEK : Turkish Turkish

derinden yankılı ses olmak, ses çıkmak

GÜMBEDEK : Turkish Turkish

gümbürdeyerek

GÜMBEDEK : Turkish Turkish

eklenmedik bir zamanda, birdenbire

GÜMBÜR GÜMBÜR : Turkish Turkish

üyük bir gürültüyle

GÜMBÜRDEME : Turkish Turkish

gümbürdemek eylemi, gümbürtü, gümbürdeyi?

GÜMBÜRDEMEK : Turkish Turkish

gümbür diye ses çıkarmak

GÜMBÜRDEMEK : Turkish Turkish

(ınsan için) ölmek, gümleyip gitmek

GÜMBÜRDETMEK : Turkish Turkish

gümbürdemesine yol açmak

GÜMBÜRDEYİŞ : Turkish Turkish

gümbürdemek eylemi ya da biçimi, gümbürdeme, gümbürtü

GÜMBÜRLENMEK : Turkish Turkish

gümbür gümbür ses çıkarmak anlamına gelen "gümbür gümbürlenmek" deyiminde geçer

GÜMBÜRTÜ : Turkish Turkish

gümbürdeme sesi, gürültü, gümbürdeme, gümbürtü

GÜMBÜRTÜLÜ : Turkish Turkish

gümbürtü sesi çıkaran

GÜME : Turkish Turkish

avcı kulübesi

GÜME : Turkish Turkish

ostanda yapılan bekçi kulübesi

GÜME GİTMEK : Turkish Turkish

oşa gitmek, boş yere yok olmak

GÜME GİTMEK : Turkish Turkish

(insan için) boşu boşuna ölmek, hiç uğruna ölmek

GÜMEÇ : Turkish Turkish

al peteğini oluşturan altıgen gözeneklerden her biri, gömeç

GÜMEÇ BALI : Turkish Turkish

gümeciyle birlikte bulunan süzülmemiş bal

GÜMELE : Turkish Turkish

-- güme

GÜMLEME : Turkish Turkish

gümlemek eylemi, gümleyiş, gümbürtü

GÜMLEMEK : Turkish Turkish

güm diye ses çıkarmak