Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HİLAL : Turkish Turkish

tırnak dibindeki ince, beyaz leke

HİLAL : Turkish Turkish

çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözcükleri şaşırmamak için sözcük üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

HİLAL GİBİ : Turkish Turkish

ince ve düzgün (kaş)

HİLAT, -Tİ : Turkish Turkish

padişahların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaş ya da kürkten yapılmış kaftan

HİLE : Turkish Turkish

irini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, °desise, °entrika

HİLE : Turkish Turkish

çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma

HİLE HURDA BİLMEZ : Turkish Turkish

kimseyi aldatmaz, doğru

HİLE YAPMAK : Turkish Turkish

aldatmak

HİLE YAPMAK : Turkish Turkish

çıkar sağlamak amacıyla bir şeyin saflığını bozmak, değersiz bir şey karıştırmak

HİLEBAZ : Turkish Turkish

hileci, °hilekâr

HİLECİ : Turkish Turkish

hile yapan, hile karıştıran, °hilebaz, °hilekâr

HİLECİLİK : Turkish Turkish

hileci olma durumu, hilekârlık

HİLEKÂR : Turkish Turkish

hileci, °hilebaz

HİLEKÂRLIK : Turkish Turkish

hilecilik

HİLELİ : Turkish Turkish

hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış

HİLELİ İFLAS : Turkish Turkish

alacaklıları zarara sokmak amacıyla hileli işlemler yaparak gerçekleştirilen batkı

HİLESİ HURDASI YOK : Turkish Turkish

yalanı dolanı yok

HİLESİZ : Turkish Turkish

hile yapmayan, düzen bilmeyen

HİLESİZ : Turkish Turkish

hilesi olmayan, içine hile karışmamış

HİLKAT, -Tİ : Turkish Turkish

yaradılış, °fıtrat

HILTAN : Turkish Turkish

top durumundaki çiçekleri kuruduktan sonra sapları kürdan olarak kullanılan yabani bir bitki

HILTANLIK : Turkish Turkish

hıltanların çok olduğu yer

HİMAYE : Turkish Turkish

koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk

HİMAYE : Turkish Turkish

kayırma, elinden tutma

HİMAYE ETMEK : Turkish Turkish

korumak, kayırmak, gözetmek