Turkish Turkish
HURDAHAŞ : Turkish Turkish
onarılamayacak biçimde kırılıp parçalanmış ya da dağılmış, paramparça
HURDAHAŞ ETMEK : Turkish Turkish
kırıp dökmek, parçalamak
HURDAHAŞ OLMAK : Turkish Turkish
kırılıp dökülmek, paramparça olmak
HURDAHAŞ OLMAK : Turkish Turkish
aşırı ölçüde yorulmak
HURDALAŞMAK : Turkish Turkish
ışe yaramayacak duruma gelmek
HURDALIK : Turkish Turkish
hurdaların bulunduğu ya da alınıp satıldığı yer
HURDASI ÇIKMAK : Turkish Turkish
(eşya için) kullanılmayacak duruma gelmek
HURDAYA ÇEVİRMEK : Turkish Turkish
işe yaramaz duruma getirmek
HURİ : Turkish Turkish
cennette sunulacağına inanılan çok güzel kızlara verilen ad
HURİ GİBİ : Turkish Turkish
çok güzel (genç kadın)
HURMA : Turkish Turkish
hurma ağacının yemişi
HURMA AĞACI : Turkish Turkish
palmiyegillerin örnek bitkisi (phoenix dactylifera)
HURMA TATLISI : Turkish Turkish
hurma biçimi verilerek yapılan bir çeşit hamur tatlısı
HURMALIK : Turkish Turkish
hurma ağaçlarının yetiştiği, çok olduğu yer
HÜRMET ETMEK : Turkish Turkish
saymak, saygı göstermek
HÜRMET, -Tİ : Turkish Turkish
saygı
HÜRMETKÂR : Turkish Turkish
saygılı kimse ya da onun davranışı
HÜRMETKÂRLIK : Turkish Turkish
saygılı olma durumu
HÜRMETLİ : Turkish Turkish
saygılı
HÜRMETLİ : Turkish Turkish
oldukça büyük, okkalı
HÜRMETSİZ : Turkish Turkish
saygısız
HÜRMETSİZLİK : Turkish Turkish
saygısızlık
HURRA : Turkish Turkish
sevinç belirten ya da "yaşa!" anlamında kullanılan bir ünlem
HURRA : Turkish Turkish
topluca bağırıp çağırarak, şamatayla
HÜRRİYET, -Tİ : Turkish Turkish
özgürlük
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani