Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
HUŞU, -U : Turkish Turkish

tanrı'ya boyun eğme, gönlü sevgi ve saygıyla dolu olma

HUSUF : Turkish Turkish

ay tutulması

HUSUL BULMAK : Turkish Turkish

olmak, oluşmak, doğmak, çıkmak, meydana gelmek

HUSUL, -LÜ : Turkish Turkish

olma, oluş, oluşma, meydana gelme

HUSUMET BESLEMEK : Turkish Turkish

hasım olmak, düşman olmak

HUSUMET, -Tİ : Turkish Turkish

hasım olma durumu, düşmanlık, yağılık, hasımlık

HÜSÜN, -SNÜ : Turkish Turkish

güzellik

HUŞUNET, -Tİ : Turkish Turkish

sertlik, kabalık, kırıcılık

HUSUS : Turkish Turkish

konu, madde

HUSUS : Turkish Turkish

özellik, yön

HUSUSİ. : Turkish Turkish

yalnız bir kimseye, bir şeye özgü olan, özel

HUSUSİ. : Turkish Turkish

özel olarak, özel bir biçimde

HUSUSİYET, -Tİ : Turkish Turkish

özellik

HUSUSİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ıleri derecede tanışıklık, ahbaplık, yakınlık

HUSUSUYLA : Turkish Turkish

özellikle, hele

HUSYE : Turkish Turkish

erbezi, °testis

HÜT : Turkish Turkish

çok şişmek, kabarmak anlamında "hüt dağı gibi şişmek" deyiminde geçer

HUTBE : Turkish Turkish

cuma ve bayram namazlarında minberde okunan dua ve verilen öğüt

HÜTHÜT : Turkish Turkish

çavuşkuşu, ibibik

HÜVİYET CÜZDANI : Turkish Turkish

kimlik belgesi

HÜVİYET, -Tİ : Turkish Turkish

kimlik

HUY : Turkish Turkish

ınsanın yaradılış ve ruh özelliği, °mizaç, °tabiat

HUY : Turkish Turkish

ıçgüdü durumunu almış alışkanlık

HUY : Turkish Turkish

kötü huy, kötü davranış

HUY CANIN ALTINDADIR : Turkish Turkish

doğuştan gelen özellikler değiştirilemez