Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İFNA ETMEK : Turkish Turkish

tükenmek

İFRAĞ : Turkish Turkish

(bir şeyi başka bir biçime) çevirme

İFRAĞ : Turkish Turkish

oşaltım

İFRAT DERECEDE : Turkish Turkish

aşırı ölçüde

İFRAT, -TI : Turkish Turkish

herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, aşırılık, aşkınlık, taşkınlık

İFRATA KAÇMAK : Turkish Turkish

çok ileri gitmek, aşırı davranmak

İFRATA VARDIRMAK : Turkish Turkish

ir şeyin ölçüsünü kaçırmak

İFRAZ : Turkish Turkish

ir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması

İFRAZ : Turkish Turkish

salgı

İFRAZ ETMEK : Turkish Turkish

ir araziyi bölmek, parsellere ayırmak

İFRAZ ETMEK : Turkish Turkish

salgılamak

İFRAZAT, -TI : Turkish Turkish

vücuttan çıkan kan, irin, ter gibi şeyler, salgılar

İFRİT KESİLMEK ( YA DA OLMAK) : Turkish Turkish

pek çok öfkelenmek, çok kızmak

İFRİT, -Tİ : Turkish Turkish

(doğu söylencelerinde) kötü ve korkunç cin

İFRİT, -Tİ : Turkish Turkish

öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse

İFŞA : Turkish Turkish

herhangi gizli bir şeyi, açığa çıkarma, yayma

İFŞA ETMEK : Turkish Turkish

gizli bir şeyi ortaya dökmek, açığa vurmak, yaymak

İFŞAAT, -TI : Turkish Turkish

gizli bir şeyi ortaya çıkarmak için yapılan açıklamalar

İFSAT : Turkish Turkish

düzeni bozma, karışıklık çıkarma

İFSAT : Turkish Turkish

kargaşalık

İFTAR : Turkish Turkish

oruç açma, oruç bozma

İFTAR : Turkish Turkish

oruç açma zamanı

İFTAR : Turkish Turkish

amazanda akşam yemeşi

İFTAR ETMEK : Turkish Turkish

oruç bozmak

İFTAR SOFRASI : Turkish Turkish

amazanda akşam ezanı okununca oruç açmak için hazırlanmış sofra