Turkish Turkish
İHRACAT, -TI : Turkish Turkish
dışsatım
İHRACATÇI : Turkish Turkish
dışsatımcı
İHRACATÇILIK : Turkish Turkish
dışsatımcılık
İHRAM : Turkish Turkish
eskiden yunanlıların, romalıların, günümüzde de berberilerin büründükleri geniş, beyaz, yünlü çarşaftan giysi
İHRAM : Turkish Turkish
kâbe'ye girerken hacıların örtündükleri dikişsiz bürgü
İHRAM : Turkish Turkish
yün yaygı
İHRAZ : Turkish Turkish
kazanma, elde etme, erişme
İHRAZ ETMEK : Turkish Turkish
kazanmak, elde etmek, erişmek
İHSAN : Turkish Turkish
ıyilik etme, iyi davranma
İHSAN : Turkish Turkish
ağışlama, bağış, bağışta bulunma
İHSAN : Turkish Turkish
ağışlanan şey, kayra, °lütuf, °inayet, °atıfet
İHSAN : Turkish Turkish
karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik
İHSAN ETMEK (YA DA BUYURMAK) : Turkish Turkish
ağışta bulunmak, bağışlamak
İHSAS : Turkish Turkish
üstü kapalı anlatma, sezdirme, °ima
İHSAS : Turkish Turkish
duyum
İHSAS ETMEK : Turkish Turkish
sezdirmek, ima etmek
İHTAR : Turkish Turkish
uyarma, dikkat çekme, uyarı
İHTAR : Turkish Turkish
ir şeyi birine anımsatma
İHTAR ETMEK : Turkish Turkish
anımsatmak, hatırlatmak; uyarmak, dikkatini çekmek
İHTARNAME : Turkish Turkish
esmi ihtar yazısı, °protesto
İHTİDA : Turkish Turkish
doğruyu bulma, hidayete erme
İHTİDA : Turkish Turkish
aşka bir dinden çıkıp müslüman olma, müslümanlığı kabul etme
İHTİFAL, -Lİ : Turkish Turkish
anma töreni
İHTİKÂR : Turkish Turkish
vurgunculuk, vurgun, °spekülasyon
İHTİLAÇ : Turkish Turkish
çırpınma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani