Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

İKİRCİKLENMEK : Turkish Turkish

kararsız olmak

İKİRCİKLİ : Turkish Turkish

ışkilli, kuşkulu

İKİRCİKLİ : Turkish Turkish

kararsız, °mütereddit

İKİRCİKLİK : Turkish Turkish

ıkircikli olma durumu, °tereddüt

İKİRCİL : Turkish Turkish

ıki anlama da gelen ve iki türlü yorumlanabilecek nitelikte olan

İKİRCİM : Turkish Turkish

ıkircik

İKİRCİMLENMEK : Turkish Turkish

ıkirciklenmek

İKİRCİMLİ : Turkish Turkish

ıkircikli

İKİRCİMLİK : Turkish Turkish

ıkirciklik

İKİŞEKİLLİ : Turkish Turkish

irbirinden farklı iki biçimde billurlaşan

İKİŞER : Turkish Turkish

ıki sayısının üleştirme sıfatı, her defasında ikisi bir anda olan, her birine iki

İKİŞER İKİŞER : Turkish Turkish

ikisi bir arada olarak

İKİŞER OLMAK : Turkish Turkish

ikişer ikişer sıraya dizilmek

İKİŞERLİ : Turkish Turkish

ıkişer olan

İKİŞERLİ : Turkish Turkish

ıkişer olarak

İKİSİ BİR KAPIYA ÇIKMAK : Turkish Turkish

aynı sonuca varmak, aynı sonucu doğurmak

İKİSİNİ BİR KAZANA KOYSALAR KAYNAMAZLAR : Turkish Turkish

aralarındaki anlaşmazlık o kadar büyüktür ki onları uzlaştırma çaresi bulunamaz

İKİTANRICILIK : Turkish Turkish

iri iyi, diğeri kötü olan tanrının varlığına inanma

İKİTELLİ : Turkish Turkish

ıki teli olan bir çeşit saz

İKİTERİMLİ : Turkish Turkish

toplama (+) ya da çıkarma (-) imiyle birbirine bağlanan iki terimden oluşan cebirsel anlatım

İKİYAŞAYIŞLI : Turkish Turkish

hem suyun içinde, hem karada yaşayabilen, °amfibi

İKİYERLİ : Turkish Turkish

yeni evli bir çiftin sırayla erkeğin ve kadının akrabalarının evinde ya da köyünde dönüşümlü olarak oturma biçimi

İKİYILLIK : Turkish Turkish

gelişimini iki yılda tamamlayan (bitki)

İKİYÜZLÜ : Turkish Turkish

özü sözü bir olmayan, °riyakâr, °mürai

İKİYÜZLÜ : Turkish Turkish

- iki yüzlü