Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İNANILIR : Turkish Turkish

güven veren

İNANILIRLIK : Turkish Turkish

ınanılır olma durumu, güvenilirlik

İNANILMA : Turkish Turkish

ınanılmak eylemi

İNANILMAK : Turkish Turkish

ınanmak eylemi yapılmak

İNANILMAZ : Turkish Turkish

ınanılması çok güç ya da olanaksız olan

İNANILMAZ : Turkish Turkish

az rastlanan, olağanüstü

İNANIRLIK : Turkish Turkish

ınanılabilir bir şeyin niteliği

İNANIRLIK : Turkish Turkish

ınanma eğilimi

İNANIŞ : Turkish Turkish

inanma

İNANIŞ : Turkish Turkish

ınanılan şey

İNANLI : Turkish Turkish

ınanı olan, bir şeye bütün varlığıyla inanmış bulunan, imanlı, °mümin, °mutekit

İNANMA : Turkish Turkish

ınanmak eylemi

İNANMAK : Turkish Turkish

ir şeyi doğru olarak benimsemek

İNANMAK : Turkish Turkish

irini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek

İNANMAK : Turkish Turkish

ir şeye güvenmek, yararından kuşku duymamak

İNANMAK : Turkish Turkish

ir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek

İNANMAK : Turkish Turkish

sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek

İNANMAK : Turkish Turkish

kanarak aldanmak

İNANSIZ : Turkish Turkish

ınanı olmayan, imansız

İNANSIZLIK : Turkish Turkish

ınansız olma durumu, imansızlık

İNAT : Turkish Turkish

ir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim

İNAT : Turkish Turkish

irine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme

İNAT : Turkish Turkish

hlk. ınatçı

İNAT ETMEK : Turkish Turkish

direnmek, diretmek, ayak diremek

İNATA BİNMEK ( YA DA BİNDİRMEK) : Turkish Turkish

- iş inada binmek