Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
İNATÇI : Turkish Turkish

direngen, ayak direyici

İNATÇI : Turkish Turkish

üstesinden gelinemeyecek denli güçlü, kuvvetli

İNATÇI : Turkish Turkish

zor iyileşen (sayrılık)

İNATÇILIK : Turkish Turkish

ınatçı olma durumu, direngenlik

İNATI TUTMAK : Turkish Turkish

çok direnmek

İNATIM İNAT ADIM KEL MURAT : Turkish Turkish

söz ve eyleminden asla dönmeme, direnme anlamı da kullanılır

İNATINA : Turkish Turkish

- inadına

İNATLAŞILMAK : Turkish Turkish

karşılıklı olarak inat edilmek

İNATLAŞMA : Turkish Turkish

ınatlaşmak eylemi

İNATLAŞMAK : Turkish Turkish

karşılıklı inat etmek

İNATLAŞMAK : Turkish Turkish

ınat etmek

İNATLIK : Turkish Turkish

ınatçılık

İNAYET ETMEK ( YA DA EYLEMEK) : Turkish Turkish

iyilik ve yardım etmek, kayırmak, lütfetmek

İNAYET OLA : Turkish Turkish

"allah versin" sözü gibi dilencileri savmak için kullanılır

İNAYET, -Tİ : Turkish Turkish

ıyilik, kayra, °atıfet, °ihsan, °lütuf

İNAYETTE BULUNMAK : Turkish Turkish

inayet etmek

İNÇ : Turkish Turkish

uzunluğu 2,540 cm. olan ıngiliz uzunluk ölçü birimi, parmak, °pus

INCALIZ : Turkish Turkish

turşusu yapılan bir tür yaban soğanı

İNCE : Turkish Turkish

kendi cinsinden olanlara göre, dar ve uzun olan, kalınlığı az olan, "kalın" karşıtı

İNCE : Turkish Turkish

taneleri ufak, "iri" karşıtı

İNCE : Turkish Turkish

küçük ayrıntıları çok olan, aşırı özen gerektiren, "kaba" karşıtı

İNCE : Turkish Turkish

zayıf, narin

İNCE : Turkish Turkish

(sıvılar için) akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan

İNCE : Turkish Turkish

düşünce, duygu ya da davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, incelmiş olan "kaba" karşıtı °zarif

İNCE : Turkish Turkish

(ses için) tiz, pes karşıtı