Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
IŞIKLAMA : Turkish Turkish

çevirim sırasında, aydınlatılmış olan kişi ya da nesnelerin görüntüsünün duyarkat üzerine belirli bir süre düşerek etkilemesi

IŞIKLAMAK : Turkish Turkish

duyarlı bir yüzeyi ışığa tutmak

IŞIKLANDIRILMAK : Turkish Turkish

işıklandırılmak eylemi yapılmak ya da ışıklanması sağlanmak

IŞIKLANDIRMA : Turkish Turkish

işıklandırma eylemi, aydınlatma

IŞIKLANDIRMAK : Turkish Turkish

işıklı duruma getirmek, aydınlatmak, aydıtlatma düzeneği kurmak

IŞIKLANMA : Turkish Turkish

işıklanmak eylemi

IŞIKLANMAK : Turkish Turkish

işıklı, aydınlık duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak

IŞIKLAYICI : Turkish Turkish

havacılıkta ısınımı bir hedefe yönelten güçlü bir verici radar

IŞIKLI : Turkish Turkish

işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, °nurani

IŞIKLIK : Turkish Turkish

ir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için, damın ortasından zemine dek açılan boşluk, aydınlık

IŞIKLIK : Turkish Turkish

lambaların ışığını dağıtmaya, süzmeye, dönüştürmeye yarayan; lambaların takılması, korunması ve elektrik bağlantılarının yapılması için gerekli bütün parçaları olan aygıt

IŞIKLILIK : Turkish Turkish

aydınlık, ışıklı olma durumu

IŞIKLILIK : Turkish Turkish

ir optik aygıtta, cisme çıplak gözle ya da bir aygıtla bakıldığında ağtabakadaki birim yüzeyi etkileyen ışık miktarları arasındaki oran

IŞIKÖLÇER : Turkish Turkish

işık yeğinliğini ya da erkesini ölçen araç, °fotometre

IŞIKÖLÇER : Turkish Turkish

ir ışık kaynağının, belli uzaklıkta oluşturduğu aydınlığı ölçme işinde kullanılan araç, °fotometre

IŞIKÖLÇÜM : Turkish Turkish

fiziğin, ışık miktarının ölçülmesini ve cisimlerin ışığı iletme, yansıtma, dağıtma gibi özelliklerini inceleyen bölümü, °fotometri

IŞIKÖZÜ : Turkish Turkish

oşlukta büyük bir hızla yayılan ışık taneciği, °foton

IŞIKSIZ : Turkish Turkish

işığı olmayan, karanlık

IŞIKSIZLIK : Turkish Turkish

karanlık, nursuzluk

IŞIKYUVARI : Turkish Turkish

güneşte, dışarıya ışık veren katman, ışıkküre, °fotosfer

ISIL : Turkish Turkish

isıyla ilgili, °termik

IŞIL IŞIL : Turkish Turkish

titrek ve parlak bir ışık saçarak

IŞIL IŞIL : Turkish Turkish

parıltılı, ışıltılı

IŞILAMAK : Turkish Turkish

işıldamak, parlamak

IŞILAYRIŞIM : Turkish Turkish

işık, özellikle morötesi ışınların etkisiyle oluşan kimyasal bozunma