Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ISIGEÇİRGEN : Turkish Turkish

isıyı geçiren (madde), °diyatermik

ISIGEÇİRMEZ : Turkish Turkish

isı geçirmeyen, iletmeyen ya da çok az geçiren (madde, gereç)

IŞIK : Turkish Turkish

görme duyusuyla algılanan erke, °ziya, °nur, °şavk

IŞIK : Turkish Turkish

0,
0,42 mikron dalga boyunda göze görünen ışınım tayfı

IŞIK : Turkish Turkish

ir yeri aydınlatmaya yarayan ampul, mum vb

IŞIK : Turkish Turkish

trafikte, işaret vermede yararlanılan kaynak

IŞIK : Turkish Turkish

mutluluk, sevinç ya da zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı

IŞIK : Turkish Turkish

yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, yapıt vb

IŞIK : Turkish Turkish

zihni aydınlatan şey

IŞIK : Turkish Turkish

(resim sanatında) işıklı, parlak yer

IŞIK AKISI : Turkish Turkish

irim yüzeyden, birim zamanda geçen ışık erkesi

IŞIK IŞINI : Turkish Turkish

yayılan ışığın izlediği doğru

IŞIK TUTMAK : Turkish Turkish

ir yeri ışık tutarak aydınlatmak

IŞIK TUTMAK : Turkish Turkish

düşünceleriyle kılavuzluk etmek, konuyu aydınlatıcı düşünceler söylemek,tutacağı yolu göstermek

IŞIK YILI : Turkish Turkish

ışığın bir yılda aldığı yol

IŞIKBALIĞI : Turkish Turkish

sıcak ve ılık deniz diplerinde yaşayan; başlarında, yanlarında ışıklı organlar bulunan bir balık türü

IŞIKÇI : Turkish Turkish

ve tiy. sinema filmlerinin çekiminde ya da tiyatro, opera, bale gibi gösteri sanatlarında sahnenin aydınlatılması için gerekli ışık ve elektrik düzenini sağlayan kimse

IŞIKÇILIK : Turkish Turkish

gösteri sanatlarında ışıkçının görevi

IŞIKÇILIK : Turkish Turkish

esim sanatında ışık ya da ışıkgölge etkilerine ağırlık veren eğilim

IŞIKGÖÇÜM : Turkish Turkish

- ışığagöçüm

IŞIKGÖLGE : Turkish Turkish

esim sanatında kabartma, derinlik izlenimi vermeye yarayan etki

IŞIKGÖZÜ : Turkish Turkish

işıklandırıldığında madensel yüzeyden çıkan elektronlar yardımıyla çevrimde elektrik akımı oluşturan düzen

IŞIKGÖZÜ : Turkish Turkish

üzerine ışık düştüğünde bunu elektrik erkesine çeviren aygıt, °fotosel

IŞIKKÜRE : Turkish Turkish

- ışıkyuvarı

IŞIKLAMA : Turkish Turkish

işıklamak eylemi