Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

İTİDALSİZ : Turkish Turkish

soğukkanlılığını koruyamayan, ölçüsüz, kararsız

İTİKÂF : Turkish Turkish

kendini bir konuya verme

İTİKÂF : Turkish Turkish

dünya işlerinden vazgeçip bir yere kapanma, ibadet etme

İTİKAT : Turkish Turkish

inan

İTİKAT : Turkish Turkish

ınanç, °iman

İTİKATLI : Turkish Turkish

ıtikadı olan, inançlı, imanlı

İTİKATSIZ : Turkish Turkish

ıtikadı olmayan, inançsız, imansız

İTİKATSIZLIK : Turkish Turkish

ıtikatsız olma durumu, inançsızlık, imansızlık

İTİLA : Turkish Turkish

yükselme, yücelme

İTİLAF : Turkish Turkish

anlaşma, uyuşma

İTİLAF ETMEK : Turkish Turkish

anlaşmak, uyuşmak

İTİLAFÇI : Turkish Turkish

ıtilaf devletlerinden ya da taraftarlarından olan kimse

İTİLİŞ : Turkish Turkish

ıtilmek eylemi ya da biçimi

İTİLME : Turkish Turkish

ıtilmek eylemi

İTİLME : Turkish Turkish

ığrenç, ayıp ya da elde edilemez görünen düşüncelerin kişide bilinçaltına sürülmesi

İTİLMEK : Turkish Turkish

ıtmek eylemi yapılmak

İTİMAT : Turkish Turkish

güven, güvenç

İTİMAT BESLEMEK : Turkish Turkish

güven duymak, güvenmek

İTİMAT ETMEK : Turkish Turkish

güvenmek

İTİMAT MEKTUBU : Turkish Turkish

güven mektubu, °itimatname

İTİMAT TELKİN ETMEK : Turkish Turkish

güven vermek

İTİMATLI : Turkish Turkish

güvenilir

İTİMATNAME : Turkish Turkish

güven mektubu

İTİMATSIZ : Turkish Turkish

aşkalarına güveni olmayan, güvensiz

İTİMATSIZ : Turkish Turkish

güven vermeyen