Turkish Turkish
Turkish Turkish
İTBURNU, -NU : Turkish Turkish
yabangülünün meyvesi
İTDALSİZLİK : Turkish Turkish
ıtidalsiz olma durumu
İTDİRSEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish
arpacık
İTE ATSAN YEMEZ : Turkish Turkish
çok kötü, berbat
ITE KAKA 1) : Turkish Turkish
(kaba ve hoyrat bir biçimde) iterek; zorla
ITE KAKA 1) : Turkish Turkish
güçlük(ler)le
İTE OT, ATA ET VERMEK : Turkish Turkish
- ata et, ite ot vermek
İTEKLEME : Turkish Turkish
ıteklemek eylemi
İTEKLEMEK : Turkish Turkish
sürekli itmek, kakmak
İTELEME : Turkish Turkish
ıtelemek eylemi
İTELEMEK : Turkish Turkish
sürekli itmek, arka arkaya itmek
İTELEMEK : Turkish Turkish
ir şeyi yapmak zorunda bırakmak, birini yönlendirmek
İTELENME : Turkish Turkish
ıtelenmek eylemi
İTELENMEK : Turkish Turkish
ıtelemek eylemi yapılmak
İTENEK : Turkish Turkish
piston
İTERBİYUM : Turkish Turkish
atom numarası 70, atom ağırlığı 173,04 olan değerli bir element, simgesi yb
İTFA : Turkish Turkish
söndürme
İTFA : Turkish Turkish
sönüm
İTFA : Turkish Turkish
ir borcu azar azar ödeyerek kapatma, sönüm
İTFA ETMEK : Turkish Turkish
söndürmek
İTFA ETMEK : Turkish Turkish
ödemek, sönümlemek
İTFA ETMEK : Turkish Turkish
sönümlemek
İTFAİYE : Turkish Turkish
yangın söndürme örgütü
İTFAİYECİ : Turkish Turkish
yangın söndürme örgütünde görevli kimse, yangın söndürücü
İTFAİYECİLİK : Turkish Turkish
ıtfaiyecinin işi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani