Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

İSTRALYA : Turkish Turkish

geminin kaburgalarını birbirine bağlayan demir kuşak

İSTRONGİLOS : Turkish Turkish

ızmaritgillerden, akdeniz'de yaşayan, eti lezzetli bir balık (smaris vulgaris)

İŞVE : Turkish Turkish

kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda

ISVEÇÇE : Turkish Turkish

ısveç dili

ISVEÇLİ : Turkish Turkish

ısveç halkından ya da bu halkın soyundan olan (kimse)

İŞVELİ : Turkish Turkish

nazlı, cilveli, edalı

İŞVEREN : Turkish Turkish

ışçileri düşün ya da beden gücüyle ücretle çalıştıran gerçek ya da tüzelkişi, °patron

ISVİÇRELİ : Turkish Turkish

ısviçre halkından olan (kimse)

İSYAN : Turkish Turkish

aşkaldırı, başkaldırma

İSYAN BAYRAĞINI AÇMAK : Turkish Turkish

karşı gelmek, başkaldırmak

İSYAN ETMEK : Turkish Turkish

ayaklanmak

İSYANCI : Turkish Turkish

aşkaldırıcı (kimse), °asi

İSYANKÂR : Turkish Turkish

aşkaldırıcı, isyancı, °asi

İSYANKÂRLIK : Turkish Turkish

ısyankâr olma durumu, başkaldırıcılık, asilik

İŞYAR : Turkish Turkish

(dil devriminin ilk yıllarında) bir işle görevli olan kimse, görevli, °memur

İŞYERİ, -Nİ : Turkish Turkish

ir görevin yapıldığı yer

İŞYERİ, -Nİ : Turkish Turkish

ışçinin iş sözleşmesine göre çalıştığı yer

İT BOĞAN : Turkish Turkish

- itboğan

İT BURNU : Turkish Turkish

- itburnu

İT CANLI : Turkish Turkish

zora, sıkıntıya dayanan, dayanıklı

İT DİRSEĞİ : Turkish Turkish

- itdirseği

İT DİŞİ DOMUZ DERİSİ : Turkish Turkish

sevilmeyen iki kişi arasındaki anlaşmazlıktan duyulan hoşnutluğu anlatır

İT ELLİ : Turkish Turkish

ayakları dışarıya dönük (hayvan)

İT GİBİ ÇALIŞMAK : Turkish Turkish

çok çalışmak, yorulmak

İT HIYARI : Turkish Turkish

- ithıyarı